Burası Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi!


İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda 2011-2012 tiyatro sezonunda tiyatroseverleri “İstanbullu” olma noktasında buluşturan Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi oyunu, bu yıl da sahnelenmeye devam ediyor. Kasım ayında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde oynanacak oyun Ziya Osman Saba’nın aynı adlı öykü kitabından tiyatroya uyarlanıyor.

Ziya Osman Saba’nın 1944-1950 yılları arasındaki İstanbul’un yaşayan değerlerini anlattığı kişisel hikayeleri, İstanbul’a bir şairin gözünden nasıl bakıldığının da bir kanıtı aynı zamanda. Bir ömrün hikayesini anlamak için bakın Ziya Osman Saba, ilk hikâye kitabı Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi için Varlık dergisinde ne demiş: 

"Hikâye yazmanın zorluğunu, hele benim gibi memleket, insan tanımamışlar için imkânsızlığını bildiğimden, yazdıklarıma hikâye demeye bir türlü dilim varmıyor; yalnız Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi'ni okumak zahmetine katlanacaklardan ricam, yadırgayacakları parçaları da bir ömrün hikâye olamamış ama yine de birer hikâyesi saymalarıdır."



BURASI İSTANBUL!..

Tek perdelik ve tek kişilik oyunda, seslendirme sanatçısı ve tiyatrocu Arda Aydın rol alıyor. Oyun, bozulmamış bir İstanbul silüetiyle seyirciyi Ziya Osman Saba'nın hikâyesine ortak ediyor. Savaştan yeni çıkan İstanbul, yorgun İstanbul, insanlarıyla, havasıyla, eğlence hayatıyla izlenmeyi sevdiren, yaşamayı ve yaşatmayı özendiren bir şehirdir. İstanbul’a gelen gitmek istemez, giden de tekrar ona dönmek ister. İnsanla kendi arasında arasında koparılmaz bir bağ kuran İstanbul, şairlerin, aşıkların, dervişlerin, gariplerin şehridir. Konstantiniye’dir, Peygamber (sav)’in sözüne mazhar olmak gibi bir kıymeti taşımaktadır. İstanbul’dur; Üsküdar’ıyla, Kadıköyü’yle, Eminönü’süyle, Beyoğlu’suyla birbirinden apayrı ama birlikte bambaşka güzel semtler. İstanbul’dur, kendisiyle apayrı, üzerinde yaşayan insanlarla bambaşka…


YAKIN GEÇMİŞE IŞIK TUTAN EN GÜZEL OYUN!
Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi, 1940’lı yılların İstanbul’unu havasıyla, kokusuyla, hayata değen yönlerini dramatik bir kurgu üzerinden anlatıyor. Kitabın adını taşıyan ilk hikâyeden başlayarak “Babamın Elbisesi, Bıraktığım İstanbul, Bebek, Okumak, O Sokak, Neveser, Bir Kurban Bayramı Hikâyesi ve O Mahalle” adını taşıyan 9 hikayeden oluşan oyun 1940’lı 50’li yılların İstanbul’una ışık tutuyor. Oyunda, Ziya Osman Saba’nın ailesinden sanat dostlarına, gezdiği semtlerden insan ilişkilerine, vapur yolculuklarından gündelik ve geleneksel yaşama, yakın geçmiş adına, yazarın gözünden İstanbul’u anlamlandırarak bakmamızı sağlıyor.
Oyundaki rolüyle 2011 yılında IX. Direklerarası Seyircileri En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü kazanan Uğur Arda Aydın’ın yanı sıra dönüşümlü olarak Can Doğan ve Uğur Dilbaz’da oyunda rol alıyor. Monolog bir oyun olmasına karşın, hem eğlenceli hem de İstanbul’un anlamına bizi aşina kılan bir oyun olmasından dolayı izlenmeye değer gördüğüm bu oyunu bütün tiyatroseverlere öneriyorum. Ayrıca unutmadan, fotoğrafla uğraşanlar bu oyunu bilhassa izlemeli! Çünkü Saba, fotoğraflar üzerinden anlatıyor o eski İstanbul’u. 

"Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi" oyunu Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde 14, 15, 16, 17, 18 Kasım tarihlerinde oynanacak.


On5yirmi5