İşitme
engelliler duymuyor ve konuşamıyorlar ama gözleriyle, parmaklarıyla
gönülden Kur’ân okuyup
ibadet edebiliyorlar. Türkiye’de yaklaşık 550 bin işitme engelli
bulunuyor. Diyanet
İşleri Başkanlığı bünyesinde işitme engellilere yönelik açılan
Kur’an kurslarında bugün birçok işitme engelli dini eğitim aldı/alıyor.
Diyanet'in
işitme engellilere yönelik yaptıkları hizmetler hakkında Diyanet İşleri
Başkanlığı İşitme Engellilere Yönelik Yayınlar Koordinatörü Mahmut Küçük ile
konuştuk.
Kısaca sizi
tanıyabilir miyiz?
Adım Mahmut
Küçük, 1980 yılında doğdum. İlkokuldan sonra hafızlık ve Arapça eğitimi aldım.
Bu süreçte ortaokul ve liseyi dışardan sınavlara girerek okudum. Karadeniz
Teknik Üniversitesi Tarih bölümünü bitirdim. Marmara Üniversitesi’nde formasyon
eğitimi aldım. Tezsiz yüksek lisansımı yaparken cami cemaatinden Ali Osman Muş Hocamın
tavsiyesi üzerine işaret dili kursuna gittim. Kursu bitirip sertifikayı
aldıktan sonra Ali Osman hocamın vesilesiyle Yeditepe İşitme Engelliler
Okulu’nda din kültürü dersleri vermeye başladım.
İşaret dili
ile hutbe vermeye nasıl başladınız?
Kartal’da Akşemseddin Camii’nde Ali Osman Muş Hocamın desteğiyle
dönüşümlü olarak işaret dili ile Cuma hutbelerini çevirmeye başladık.
İstanbul’da işaret dili ile hutbe çevirisi yapan dört hocaydık. Her hafta
biraraya gelip “işitme engellilere hutbeyi nasıl anlatırız?” diye çalışıyorduk.
Çünkü işitme engelliler için hutbede kullanılan cümleler ağırdı, biz de
“hutbeyi hangi cümlelerle anlatabiliriz” diye konuşuyorduk. Önce hutbeyi
sadeleştiriyor, sonra işaret diline çeviriyorduk. Böylece dört yıl
toplantılarımız devam etti.
“İşaret Diliyle 40 Hadis”
çalışmamız oldu. Sonra “İşaret
Diliyle Kuran Dersleri” video deneme çekimleri yaptık.
İstanbul’da, Eskişehir’de farklı meslek gruplarına yönelik işaret dili
eğitimlerimiz oldu.
Daha sonra bir arkadaşımın
tavsiyesi ile Diyanet’in müezzinlik sınavlarına girip başarılı oldum. 5 yıl
Eskişehir’de müezzinlik yaptım. Cumhuriyet tarihinde ilk defa TRT1’de kandil
programlarını işaret diline çevirmeye başladık. Şu anda da Diyanet İşleri
Başkanlığı’nda İşitme Engellilere Yönelik Yayınlar Koordinatörü olarak
çalışıyorum.
Diyanet’in işitme engellilere yönelik ne tür hizmetleri oluyor?
Diyanet, imamlara ve Kur’ân kursu
hocalarına yönelik işaret dili kursları açıyor. Şu an Türkiye’de 60’a yakın
camide Cuma hutbesi işaret diline çevriliyor. Her ilimizde artık bir engelli
koordinatörümüz var. Onlar işitme engellilerin bütün sorunlarıyla ilgilenmeye
çalışıyorlar.
Türkiye’de ilk defa grup halinde
umreye giden işitme engellilerin başında umreye gitmek nasib oldu.
Dört
yıl önce işitme engellilere yönelik Dini Kavramlar Sözlüğü’nü hazırladık. Bugüne kadar işitme engellilere
yönelik hazırladığımız videolara islamdeaf.com adresinden ulaşılabiliyor. Ayrıca Türkiye genelinde işaret dili
ile hoca hanımlara yönelik eğitimler verildi. Bu eğitimleri alan hoca hanımlar
gittikleri yerlerde kurslar açtılar; işitme engellilere Kur’ân’ı ve ilmihali
öğrettiler. Onları umreye götürdüler. Bu anlamda çok verimli, bereketli oldu.
Diyanet
TV’de “Sessiz”
adında işitme engellilere özel 79 bölümden oluşan dini bilgiler program dizisi
çektik. Daha sonra Ramazan’a özel 28 bölümlük “Sessiz İlmihal” programı geldi. Yeni
projelerle çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nda Engelliler Koordinatörlüğü kuruldu
ve daha sistemli bir şekilde hizmet vermeye devam ediyoruz. Şimdi de işitme
engellilere yönelik Elif-Ba kitabı hazırlıyoruz.
İşaret dili ile hutbe çevirisini ilk yapanlardansınız? Neler hissediyorsunuz?
Bundan 10
yıl önce bu sahaya ilk girdiğim zaman işitme engelliler daha “bismillah” demeyi
bilmiyor, Allah’ı tanımıyordu. Bomboş bir alandı. Sahada üretim yapan, materyal
hazırlayan yok denecek kadar azdı. İşitme engelliler sınıf öğretmeni Fatih Adıyaman arkadaşımla
8 yıl önce ilk video çekimlerine başladık. İşitme engellilere İslam’ın
şartları, imanın şartları vb. ilmihal bilgilerini anlattığımız videolar
hazırladık. O zamanlar kamera bulamıyorduk. Bugün elimizdeki telefonlardan
yoktu. Kamera almak için hocalar arasında kampanya yapıp yardım topluyorduk. O
dönemki çalışmalarımız daha samimi ve duygusaldı, manevi olarak daha
bereketliydi. Bizim çektiğimiz bu videolar daha sonra başka illerde, çeşitli
Kur’ân kurslarında izletildiği haberlerini alıyorduk, o da bize motivasyon
vesilesi oluyordu.
Bugün artık her perşembe işitme
engelliler için Cuma hutbesinin işaret diliyle çekimini yapıyoruz. Bu hutbe
Cuma namazından önce saat 10.00-10.30’ta Diyanet’in sosyal medya ağlarında
yayınlanıyor. Türkiye’nin her yerinde Cuma namazına giden işitme engelli
kardeşimiz, akıllı telefonundan hutbeyi izleyerek anlayabiliyor. Bazı camilerde
pilot uygulama olarak işaret diliyle hutbe perdeye yansıtılarak işitme
engellilerin anlaması sağlanıyor.
Hutbeyi dinleyen işitme engellilerden nasıl geri dönüşler aldınız?
Diyanet’e
girince Eskişehir’de Türkiye’nin ilk engelsiz camisinde görev yapmıştım. Burada
işitme engelli bir amcamız, “Hocam
70 yıldır Cuma’ya gidip-geliyorum ama hiç anlamıyordum. Cuma hutbesini ilk defa
anlıyorum, elhamdülillah” dedi ve çok teşekkür etti. İşitme
engelli cemaatimden çok dualar aldığımı söyleyebilirim.
Bu alanda
hizmet etmek isteyenlere neler söylemek istersiniz?
İlk önce işaret dili kursuna
gitmelerini tavsiye ederim. İşitme engellilere bir şey anlatabilmeniz için
anlattığınız şeyi kendinizin de yaşıyor olması gerekiyor. Yoksa anlattıklarınız
havada kalıyor.
İşitme engelliler melek gibidir,
senin niyetini çok iyi okuyor. Temiz kalple, severek, gönülden yaklaştığınız
zaman daha fazla yakınlık kurmuş oluyorsunuz. Aranızda farklı bir duygusal bağ
oluşuyor. Bu da farklı bir hizmete dönüşüyor.



