Sınırsız
Kardeşlik ve İnsani Yardım Derneği Eş Başkanı Mahmut UĞURLU ile KİYADER’i konuştuk.
İlk
önce KİYADER nedir, ne tür çalışmalar yapar? Kısaca bize KİYADER’den bahseder
misiniz?
KİYADER misafir öğrenci
dediğimiz, yabancı uyruklu öğrencilerle ilgilenen ve bunların burs, barınma vb.
farklı ihtiyaçlarını gidermesiyle ilgili bir dernek. Bütün işi misafir öğrenci…
İsmi aslında şöyle: “Sınırsız
Kardeşlik ve İnsani Yardım Derneği”, buradan geliyor. Suni
sınırların çizilmiş olduğu dünyamızda sınırsız kardeşliği ön plana çıkarmaya
çalışan bir dernek.
Ben de
onu soracaktım şimdi, ‘Sınırsız tüm dünya öğrencilerine yönelik’ bir çalışma
yürütüyorsunuz. KİYADER’in bu büyük ufkunu anlatır mısınız bize?
Tabi, şimdi biz vakıf
medeniyetinin çocuklarıyız. Bu vakıf medeniyetinin çocukları olarak da
burada boynumuza düşen büyük borçlar var. Bir de sadece kendimize karşı
değil dünyaya karşı sorumluyuz, bu sorumlulukların başında da bunlar geliyor.
Bu insanlar burda misafir ve birçok ihtiyaçları oluyor ülkemize geldiklerinde.
En basit sağlık ihtiyaçlarından tutun da, barınma, burs gibi birçok ihtiyaçları
oluyor. Bunların giderilmesi bu arkadaşlarla ilgilenmek bizim boynumuzun borcu.
Ama tabi ne kadar ilgileniyorsunuz ya da ne kadarıyla ilgileniyorsunuz
derseniz, Türkiye’de bu alan henüz büyük boşlukları olan bir alan.
Büyük
bir açık var bu konuda değil mi?
Tabi ki. Ama yani
ilgilenebileceğiniz, elinizin ulaştığı nokta da maalesef sınırlı kalıyor.
Sınırlı
sayıda öğrenciye hizmet vermeye çalışıyorsunuz. Derneğin imkanları neler?
Biz kendi derneğimizin
imkanları ölçüsünde 100’ün üzerinde öğrenciye burs sağlıyoruz. 4 öğrenci
evimizde, birçok öğrencimizin barınma ihtiyacını karşılamaya çalışıyoruz.
Bu evlerde 4’er, 5’er kişi kaldığını düşünürsek 20-30 öğrencimizin mevcut
barınmasını sağlıyoruz. Başkanımız Prof. Dr. Yücel Oğurlu Hocamızın,
Rektör Yardımcısı olduğu İstanbul Ticaret Üniversitesi vasıtası ile birçok
öğrencinin barınma ihtiyaçlarını giderdiğimiz böyle çalışmalar da oluyor.
Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor.
İnsani
yardımda, kardeşlikte nasıl bir ‘model’ uyguluyorsunuz?
Aslında ‘model’den daha ziyade,
demin bahsettiğim vakıf medeniyetinin çocukları olduğumuz için buraya gelen tüm
öğrenciler bizlerin misafiri. Bu misafirlere gerektiği şekilde ev sahipliği
yapıp daha sonra bu insanların memleketlerine gittiklerinde o vakıf
medeniyetinin izlerini görmelerini istiyoruz. Nasıl Uzakdoğu’da İslam’ın
yayılması Müslüman tüccarlar sayesinde oldu. Sadece basit bir dürüstlük, -tabi
dürüstlük çok basit bir şey değil- ama İslam’ın küçücük bir cûzünden hareketle,
insanlar o tüccarların dürüstlüğünü görerek nasıl Müslüman oldularsa, burada da
biz o insanlara gerekli hassasiyetleri gösterip, gerekli noktalara dokunabilirsek
kendi ülkelerine gittiklerinde bu medeniyeti hakkınca temsil ederlerse, onlarda
aynı şeyi yaparsa bir genişleme sağlayabileceğimizi düşünüyoruz. Yani bu
insanları aslında belki biraz fazla iddialı olacak ama bir Suffa gibi bu
mektepte yetiştirip, kendi noktalarında hizmet vermelerini sağlamak
istiyoruz. Bizim amacımız bu, ama tabi ne kadar sağlayabiliriz ne kadar
sağlayamayız bu bizim kendi gayretlerimizle alakalı şeylerdir.
Peki,
Türkiye’de yabancı uyruklu öğrenci sayısı ne kadar?
Türkiye’de yabancı uyruklu
öğrenci sayısı olarak, 22-24 bin gibi bir rakam telaffuz ediliyor ama onu çok
net bilmiyoruz. Tüm derneklerin ilgilendiği öğrenci sayısı ise bu
öğrencilerin maksimum % 15’i veya hadi biraz daha iyimser olayım % 20’sine denk
geliyor.
Geri
kalanı…
Geri kalan yüzde 80’i
buraya geliyor, hiç kimsenin ilgisi alakası olmuyor, eğer kısmeti varsa düzgün
bir noktada kalıyor ve eğitimini tamamlayıp buradan gidiyor. Yani tabi burada
kaldıktan sonra burayla ne kadar bağı olur olmaz, bunlar tartışılır şeyler. Bir
şeye emek vermeden ondan karşılık beklemek biraz hayalcilik. Devletin bu alanda
yaptığı bazı çalışmalar var. Kardeş ülkeler, Türk Cumhuriyetleri ile ilgili…
Onların belki biraz daha artısı olabilir. Ama tabi bunu da zaman gösterecek. Şu
an çünkü bir şeyle ilgilenemezseniz, bunun sonucunda da oradan verim almanız
çok zor yani. O yüzden çok boş, bakir bir alan. Dediğim gibi
maksimum yüzde 20’siyle ilgilenilirken, yüzde 80’ine henüz
dokunulmamış durumda.
Yabancı
uyruklu öğrenciler ne tür zorluklar yaşıyorlar?
Çok fazla zorlukları var. Bir
kere yabancı bir ülkeye geliyorlar. Düşünün, doğup büyüdüğünüz ortamdan
hiç alışık olmadığınız, hiç görmediğiniz, bilmediğiniz bir ortama geliyorsunuz.
Burada ilk önce bir adaptasyon sorunu yaşıyorlar, dil sorunu çok önemli onu
aşmaya çalışıyorlar. Daha sonra farklı bir eğitim sistemine giriyorlar. Bu
eğitim sistemine yine bir adaptasyon süreçleri var. Bu arada kanunlarla ilgili
bizim burada yabancı öğrencilerin yaşadıkları sıkıntılar oluyor. Bunlarla
ilgili sıkıntılarla ilgili çok farklı şeyler oluyor. Örneğin bir yabancı
uyruklu öğrenci, yurt dışına çıkacak ve bütün evrakları polisin elinde. Onların
giriş-çıkışlarında bile –şu an tabi onunla ilgili ciddi düzeltmeler var –
bundan önceki tecrübelerde çok büyük sıkıntılar yaşanmış. Dolayısıyla yurt
dışına girip-çıkarken evraklarının eksikliğinden dolayı 2-3 hafta karakolda
bekleyip en son artık “lanet olsun, ne işim var burada!” deyip giden öğrenciler
çok. Dolayısıyla böyle basit gibi gördüğümüz ama aşılması gereken sıkıntılar
çok. Tabi burada bazı şeyler çok basit. Bizim için halletmek çok basit.
Peki bu
arkadaşlara ne gibi imkanlar sunuyorsunuz?
Biz şimdi gelen öğrencilere
burs sağlıyoruz. Birinci şeyimiz bu. Öncelikle burs sağlamaya çalışıyoruz.
İkinci olarak bu öğrencilerimize kalacak yer, çünkü bu önemli bir şey; yabancı
bir ortamda buraya geldiklerinde nerde kalacaklar, nasıl olacak… Özellikle
açtığımız 3 evimiz bayan öğrencilere yönelikti. Ki daha fazla korunup,
kollanması gereken kesim olduğu için söylüyoruz. Şimdi 4. evimizi açtık. O da
erkeklerle ilgili bir ev oldu.
Buradaki arkadaşlarla düzenli
olarak programlar düzenlemeye çalışıyoruz. Kişisel gelişimleriyle ilgili, şahsi
gelişimleriyle ilgili, artı manevi yönlerini kuvvetlendirmeyle ilgili. Çünkü
gelen öğrencilerin birçoğu Türki Cumhuriyetlerden gelen arkadaşlar. Dönüp
baktığımızda Balkan kökenli olanlar var, Orta Afrika’dan gelenler var. Hani
birçoğu maneviyattan uzak kalmışlar. Hani manevi kırıntılar var içlerinde,
çok düzgün insanlar. Ama büyük bir kısmında İslam’ın nüvesi var ama henüz
yeşermemiş, onu yeşertmeye çalıştığımız bir şey var burada. Biraz daha kişisel
gelişimlerini sağlayıp maddi ve manevi daha iyi bir noktaya gelmelerini istiyoruz.
Öğrencilerin
dernekte sosyalleşme imkanları neler?
Bizim dernekte yapmaya
çalıştığımız şeylerden bir tanesi de bu çalışmalar. Programlarımızda
öğrencilerimizin hepsinin kaynaşmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bu da halı saha
turnuvaları, onları eğlendirmeye yönelik programlar yapıyoruz. Onların
kendi kültürleriyle ilgili örneğin bir çalgıları vardır, işte onu çalmak. Veya
kendi ana dilleri ile ilgili şiirler, şarkılar söylemek gibi şeylerle biraz
daha kendilerini ifade etmelerini sağlayıp, bu minval üzere de eğlenmelerini ve
dolayısıyla da birbirleriyle kaynaşmalarını sağlıyoruz. Bu programlarımız
100-200 kişilik oluyor. Dediğim gibi bazı şeyler imkan meselesi. Derneğin
imkanı ne kadarsa o kadar alana yönelebiliyoruz. Dolayısıyla bu alanda
100-200 kişiyi geçemiyoruz. İmkanlarımız dahilinde en iyisini ortaya koymaya
çalışıyoruz.
Dernek
olarak kaç farklı ülkeden yabancı uyruklu öğrenci sizinle beraber? En çok hangi
ülkeden öğrenciniz var?
Dağıstan’dan tutun, Özbek,
Türkmen, Boşnak, Arnavut… Afrika’nın birçok ülkesinden… 10-12 ülkeden arkadaş
var. En çok Çin’den öğrencimiz var. Oradaki Müslüman bölgeden gelen arkadaşlar.
Daha sonra da Türki Cumhuriyetlerden ve Balkan kökenliler, Afrika kökenliler
var.
YÖK,
2010'da Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı'nı (YÖS) kaldırıp, üniversitelere
yabancı öğrenci almak için şartlarını geliştirme ve yabancı öğrenci alma
serbestisi tanıdı. Bundan sonra üniversiteler hangi şartlarda öğrenci
alacaklarını kendileri kararlaştıracak. Bu adımı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Daha kolay hale geldi YÖS’ün kalkmasıyla beraber. Aslında daha kaliteli bir şey getirdi. Şöyle daha kaliteli: Üniversitelerin istediği tarzda öğrenciyi seçme lüksünü getirdi. Üniversite ne tarzda bir öğrenci almak istiyorsa buna göre öğrencileri seçme kolaylığı getirdi. Dolayısıyla istediği yerde öğrenciyi seçtiği için daha rahat hareket edebiliyor üniversiteler. Tabi bu gelen öğrenci sayısını da arttırdı. Daha kolay hale gelmiş oldu girişleri.
Daha kolay hale geldi YÖS’ün kalkmasıyla beraber. Aslında daha kaliteli bir şey getirdi. Şöyle daha kaliteli: Üniversitelerin istediği tarzda öğrenciyi seçme lüksünü getirdi. Üniversite ne tarzda bir öğrenci almak istiyorsa buna göre öğrencileri seçme kolaylığı getirdi. Dolayısıyla istediği yerde öğrenciyi seçtiği için daha rahat hareket edebiliyor üniversiteler. Tabi bu gelen öğrenci sayısını da arttırdı. Daha kolay hale gelmiş oldu girişleri.
Bu iş, çok önemli bir iş. Yani
siz ne kadar çok insana dokunabilirseniz ne kadar çok insanla muhatap
olabilirseniz onlar sizin ‘iyi niyet elçileri’niz oluyorlar günün
sonunda. Kendi ülkelerine gittikleri zaman ticari gelişimleri açısından, insani
gelişimleri açısından bütün bunları hesaba katabilirsiniz, çok farklı
açılımları oluyor. Çünkü bu insanlar gittikleri ülkede hepsi kalbur üstü
insanlar statüsünde. Afrika’dan gelen öğrencileri düşünün, gittikleri zaman bu
insanlar her biri birer üst düzey yönetici adayı. Dolayısıyla ülkelerle ticari
gelişim, sosyal ilişki, kültürel iletişim bütün bu konularda sizin bağlantınızı
kuvvetlendiriyor. Dolayısıyla aslında ülkemizin elini kuvvetlendiren şeyler.
Son
olarak ileriye dönük çalışmalarınız neler?
İmkanlarımız nispetinde
olabildiğince çok insana ulaşmak istiyoruz. Daha fazla öğrenciye, daha fazla
insana ulaşmak istiyoruz. Bununla ilgili de aslında attığımız adımlar var. Hani
bir sonraki aşamada bir yurt yapmak var. Planlarımızda bunlar var. Yurt
inşaatı, orda daha fazla öğrenciyi barındırma, onlarla daha sık bir arada
olma, daha hızlı gelişim sağlama.
Farklı insani yardım kuruluşlarıyla da bağlantılarımız var. ‘Kardeş dernek’ diyebileceğimiz birçok dernekle bağlantılarımız var: Bab-ı Alem’dir, Elburz Derneği’dir bunlarla farklı aktivitelerde buluşuyoruz.
İletişim: www.kiyader.org
Farklı insani yardım kuruluşlarıyla da bağlantılarımız var. ‘Kardeş dernek’ diyebileceğimiz birçok dernekle bağlantılarımız var: Bab-ı Alem’dir, Elburz Derneği’dir bunlarla farklı aktivitelerde buluşuyoruz.
İletişim: www.kiyader.org

