GENÇ
TÜM SANAYİCİ VE İŞ ADAMLARI DERNEĞİ
(GENÇ
TÜMSİAD)
Genç Tümsiad, milli ve manevi değerleri ön planda tutan, liderlik ve yöneticilik vasıflarına sahip girişimci iş adamı adaylarını yetiştirmeyi kendisine misyon edinerek 2010 yılında kuruldu. Daha çok ikinci kuşak patron olacak gençlerin, üniversitede okuyan ve mezun olup iş yaşamına geçecek öğrenci arkadaşların geleceğe ve işletmelerine daha sağlıklı birer yönetici olarak yetişmelerini amaç edinmiş bir genç iş adamları derneğidir.
Genç Tümsiad, Türkiye’deki girişimci ruhun, kaynak ve teknoloji ile
birleşip yeni ve ileri çalışmaların ortaya çıkmasını
sağlamak, çağdaş yönetim anlayışını benimsemiş,
eğitimli, dünyayı tanıyan ve rekabeti seven genç işadamlarını
desteklemek, geleceğin liderlerini yetiştirmek amacıyla
faaliyetlerine devam ediyor.
Genç Tümsiad’ın yapmış olduğu çalışmaları ve Türkiye’de gençliği Genç
Tümsiad İstanbul Şube Genel Sekreteri Muhammed Said Yıldırım Bey’le konuştuk.
"GENÇ TÜMSİAD, İKİNCİ KUŞAK PATRON OLACAK GENÇLERİN YETİŞMELERİNİ AMAÇ EDİNMİŞ BİR GENÇ İŞ ADAMLARI DERNEĞİDİR"
Öncelikle bize Genç Tümsiad’ı anlatır mısınız? Hangi amaçla, ne zaman
kuruldunuz? Kimsiniz, neler yapıyorsunuz?
Genç TÜMSİAD, 2010 yılında şu an
da hala kurucu başkanlığı devam eden Mustafa İçöz önderliğinde İstanbul’da
kuruldu.
Birçoğumuzun da bildiği üzere Türkiye'deki
işletmelerin %98'ine yakını KOBİ ve bu KOBİ'lerin de neredeyse tamamına yakını
ikinci kuşağa geçemiyor. Türkiye'nin de kanayan yarası... Bu noktada Genç
Tümsiad, ikinci kuşak patron olacak gençleri, üniversitede
okuyan ve mezun olup iş yaşamına geçecek öğrenci arkadaşları ve de kendi
işlerini kurmuş ya da kurmaya niyetlenmiş genç girişimci arkadaşlara rehberlik
etmek, onları geleceğe ve işletmelerine daha sağlıklı birer yönetici olarak
yetişmelerini amaç edinmiş bir genç iş adamları derneğidir. Bizler derneğimizin
isminde de yazılı olduğu gibi Türkiye’mizdeki insan mozaiğinin tamamını
yansıtacak şekilde bize dahil olmak isteyen tüm girişimci ruha sahip gençlerden
oluşmaktayız.
Derneğimize katılım sürecinde
altını çizerek belirtmek gerek hiçbir ayrım ve/veya tercih gözetmiyoruz. Bir
arkadaşın bzimle bu yolda yürümek istemesi bizim için yeterlidir.
"REFERANS NOKTALARINI KAYBETMİŞ GENÇLER İSTEMİYORUZ"
Genç Tümsiad, milli ve manevi değerleri ön planda tutan, liderlik ve yöneticilik
vasıflarına sahip girişimci işadamı adaylarını yetiştirmeyi kendisine misyon
ediniyor. Bu anlamda geleceğin liderlerinden ne bekliyorsunuz? Genç liderlerin
hangi donanıma sahip olmaları gerekiyor? Geleceğin liderlerinin özelliklerini
sıralayabilir misiniz?
Geleceğin Türkiye'si her dönemde
olduğu gibi ‘o anın’ gençleri üzerinde şekillenecek ve gelişecektir. Biz bu
kapsamda, toplumumuzun, kültürümüzün, ahlakımızın, dinimizin referans
noktalarını kaybetmiş gençler istemiyoruz.
Misyonumuzda da belirttiğimiz
üzere milli ve manevi değerlerini kaybetmemiş ve bu temellerini de liderlik,
yöneticilik, teknoloji, inovasyon gibi çağın kavramlarıyla da bütünleştirmiş
azimli ve istekli gençler istemekteyiz.
Geleceğin liderlerinin özelliklerini
ise vizyonu geniş, hoşgörü sahibi, esnek düşünce yapısına sahip, çağın
gereklerini kendi öz kültürü ve maneviyatıyla harmanlayabilen, yüksek özgüvene
sahip ve her daim de haklının yanında, haksızın karşısında olacak cesarete
sahip olacak şekilde sıralayabiliriz.
"GENÇLİK DEYİNCE
AKLIMA HEP FATİH SULTAN MEHMET GELİR"
Genç Tümsiad olarak “gençlik” kavramını nasıl tarif ediyorsunuz?
Bu soruya şahsım olarak cevap
vermek isterim. Gençlik deyince benim aklıma, gönlüme hep Fatih Sultan Mehmet
gelir. Ve inşallah Genç Tümsiad olarak da nice Fatih Sultan Mehmet'ler
yetiştirmek nasip olur bizlere.
"ANADOLU GÜMBÜR GÜMBÜR GELİYOR"
Bu tarif ışığında genç liderlerle ilgili yaptığınız çalışmaları anlatır
mısınız?
Çok genç bir dernek olmamıza rağmen bugüne kadar
birçok büyük organizasyon gerçekleştirdik ve gerçekleştirmeye de devam
ediyoruz. Sürekli olarak aldığımız kişisel gelişim eğitimlerimiz var. “Başarılı
Aile Şirketlerinin Öyküleri” başlığıyla yaptığımız aile şirketlerinin kritik
noktalarını genç kuşaklara aktardığımız program serimiz var. Çeşitli konularda
verdiğimiz seminerler var, ülkemizin 2023 hedefine ulaşmasında bizim de
yapacaklarımızı seslendirdiğimiz “HEDEF2023+ organizasyon” serilerimiz
var. Her yıl sürekli olarak yaptığımız ve tüm Türkiye'den katılımcılarla
gerçekleştirdiğimiz 'Genel İstişare Toplantıları'mız var. Sonuncusunu 8-10 Mart
tarihleri arasında 35 ilden 150’ye yakın katılımcıyla Nevşehir'de
gerçekleştirdik. Gerçekten çok verimli bir program oldu. Anadolu gerçekten
gümbür gümbür geliyor.
"LİDERLERİMİZİN ÇOK SABIRLI VE TECRÜBELİ OLMASI GEREKİYOR"
İnsan gençken daha savruk, daha gözü kara, daha hesapsız oluyor… Bu anlamda
gençlerin doğru yönlendirilmesi zorunlu oluyor. Gençlere kılavuzluk yaparken,
örnek olurken hareket ettiğiniz temel dinamikleriniz (değerleriniz) nelerdir?
Biz bu noktada kendimizi
gerçekten çok şanslı görüyoruz. Gerçekten dernekçilik ve iş konusunda tecrübeli
ve başarılı bir kurucu başkanımız var. Bize yeri geldi abi oldu, yeri geldi bir
arkadaş oldu yeri geldi liderimiz olup bize yeni ufuklar açtı. Evet, sizin de
dediğiniz gibi biz gençlerle ilgilenmek gerçekten çok zor, tüm bu zorlukları
düşününce rehberimizin, liderimizin çok sabırlı ve tecrübeli olması gerekiyor.
Çok şükür ki biz böyle bir kurucu başkana sahibiz.
"GENÇLİĞİN İNŞASINDAN ÖNCE TOPLUM OLARAK MİLLİ VE MANEVİ
DEĞERLERİMİZİN REFERANS NOKTALARINI KAYBETTİK"
Türkiye’de yıllarca gençliğin önüne birtakım idealler servis edildiğini ama
yapılanların genellikle bunların anlatılmasından ibaret kaldığını görüyoruz. Bu
anlamda geleceğin inşası için gençlere ne yapmak gerekiyor?
Çok güzel bir konuya değindiniz şu anda. Gerek eğitim
sistemimiz olsun gerek yazılı-görsel basınımız gerekse toplumumuzun önde gelen
isimleri olsun gençlerimizi geliştirmek yerine gençliğin temeline dinamit koyup
patlatıyorlar. Gençliğin inşasından önce toplum olarak hepimizin öncelikle bir
sarsılıp kendine gelmesi lazım; çünkü şuanda toplum olarak milli ve manevi değerlerimizin referans noktalarını kaybettik.
Çok acil olarak öncelikle referans noktalarımızı bulmalıyız ve
gençliği bu temeller üzerine inşa etmeliyiz. Zira temeli olmayan tüm
yapılar er yada geç çökmeye mahkumdur.
"HOŞGÖRÜ VE VİCDAN OLURSA GELECEĞE DAHA HUZURLU VE CESUR
BAKABİLİRİZ"
Gençlerle ilgili çalışmalarınızı yürütürken gelenekten nasıl besleniyor,
geleceğe nasıl bakıyorsunuz?
Biz Genç Tümsiad ailesi olarak öncelikle şunu tüm
üyelerimizden ve özelliklede yönetim kurulu arkadaşlarımızdan bekliyoruz,
hoşgörü ve vicdan. Hoşgörü, eğer sosyal bir hayatın içindeysek mutlu ve huzurlu
yaşamın sırları arasındadır. Vicdan ise bizi gece başımızı yastığa koyduğumuzda
milli ve manevi değerlerimiz çerçevesinde bizi hesaba çeken olgudur. Eğer bu
iki noktayı kaybetmeden çalışır ve yaşarsak, geleceğe daha huzurlu ve cesur bir
gönülle bakabiliriz. Siz de takdir edersiniz ki huzurlu
ve cesur bir gönül de sağlıklı başarıların temellerini oluşturan en önemli
noktalardandır.
"YENİ ANAYASA HERKESİN GÖRÜŞÜ ALINARAK HAZIRLANMALI"
Türkiye’deki özgürlüklerle ilgili neler düşünüyorsunuz?
Türk kültürü özgürlüğün son
noktasına kadar yaşandığı dünya üzerindeki tek kültürdür diyebiliriz. Fakat son
dönemde tırnak içerisinde söylüyorum "özgür düşünceye sahip" diye
bilinen insanların aslında özgürlüklerin önündeki en büyük engel olduğunu tüm
inancımla söyleyebilirim.
Yapılacak yeni anayasada nelerin olmasını istersiniz? Yeni anayasadan
beklentilerinizi anlatır mısınız?
Yeni anayasanın gerçek özgürlüğü ve demokrasiyi içermesini ve herkesin, her görüşün de fikrinin alınarak hazırlandığı bir anayasa olmasını isterim.
Yeni anayasanın gerçek özgürlüğü ve demokrasiyi içermesini ve herkesin, her görüşün de fikrinin alınarak hazırlandığı bir anayasa olmasını isterim.
Yeni anayasamızın kapalı kapılar
ardında ehil olmayan eller tarafından yapılmaması tek beklentimdir desem yalan
olmaz. (Gülümsüyor)
"GENÇLERDE GÖRDÜĞÜM EN GÜZEL DAVRANIŞ BİLGİ VE TEKNOLOJİYİ KULLAMAYA
ÇOK İTEKLİ OLMALARI"
Türkiye’deki gençlerin en büyük problemi nedir sizce? Buna karşın gençlerde
gördüğünüz en güzel davranış ya da özellik nedir?
Gençler için en büyük problem kaliteli bir eğitim ve rehberlik sisteminin içerisinden gelmemiş olmaları. Ve hala bu konuda ciddi olarak adımlar atılmadığına şahsım olarak inanmamaktayım.
Gençler için en büyük problem kaliteli bir eğitim ve rehberlik sisteminin içerisinden gelmemiş olmaları. Ve hala bu konuda ciddi olarak adımlar atılmadığına şahsım olarak inanmamaktayım.
Gençlerde gördüğüm en güzel davranış
ise bilgiyi ve teknolojiyi kullanmaya çok istekli olmaları.
"YURT DIŞINA GİDEN GENÇLERİN KOŞARAK GERİ GELECEĞİNDEN EMİNİM"
Yapılan araştırmalara göre Türkiye’deki gençlerin büyük bir çoğunluğu
imkanı olsa yurt dışına gidebileceğini ve orada yaşayabileceğini söylüyor.
Sizce gençler Türkiye’den neden gitmek istiyorlar? Gençler, Türkiye’de neyden
memnun değil?
Türkiye'den başka ülke
görmediklerindendir. (Gülümsüyor) Bunun sadece sözde olduğunu ve her gidenin
mutlaka koşarak geri geleceğinden eminim ben. Gençlerin bu isteklerinin en
büyük sebebi maalesef ki medyamız ve sözde aydınlarımızdır!..
"GENÇLER FARKINDALIKLARINI ARTTIRMALILAR YOKSA İŞLERİ ÇOK ZOR!"
Bugünkü gençlerin hepsi televizyonla büyüdü. Şimdi buna bir de sanal dünya
eklendi. Gençlerin algılamaları, hayal dünyaları, zihinlerinin çalışması,
bakışları, görüşleri, kodlamaları, hepsi görsel ya da sanal dünyanın
kurallarına göre şekilleniyor. Bu dünyanın nimetleri ya da kötülükleri gençleri
nasıl etkiliyor? Bu anlamda gençlere ne yapmalarını tavsiye edersiniz?
Bu konuyu gençlerin ellerindeki kızgın bir köz gibi
görüyorum. Dediğiniz gibi gençliğin algısı sanal ve görsel medya tarafından
harap edilerek şekillenmektedir. Gençlerimiz bu konuda ciddi derecede uyanık olmalılar, sürekli olarak farkındalıklarını arttırmaya
çalışmalıdırlar. Yoksa işleri çok zor, Allah kolaylık versin
hepimize.
"SOSYAL MEDYANIN KIYMETİNİ BİLMEK LAZIM!"
Sanal dünyanın nimetlerinden biri de gençlerin sosyal medyada kendilerini
ifade etmelerinde aracı olması. Hatta son dönemde ‘Arap Baharı’ ile sosyal
medya üzerinden gerçekleşen ayaklanmaların, devrimlerin olduğu söyleniyor.
Sosyal medyayla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Sosyal medya doğru kullanıldığı sürece gerçekten
inanılmaz faydaları olan bir nimet. Fakat maalesef ki toplumumuzun kronik
rahatsızlıklarından dolayı sosyal medya gencinden yaşlısına çocuğundan büyüğüne
hepsi tarafından çok çok yanlış kullanılıyor. Toplumdaki ister mahalle baskısı
deyin, ister aile isterseniz de medyanın baskısı işte bu baskıların altında
kalmış bireylerin alt kimliklerini çıkardıkları bir kontrolsüz özgürlük
alanı oluyor. Bu noktada toplumumuzda bireyler bırakın
etrafındakileri kendileriyle çatışmaya başlıyorlar.
Hep olumsuz yönlerinden bahsettik. Aslına bakılırsa
başta da söylediğimiz gibi sosyal medya bulunmaz bir
nimet. Düşünün ki hayatta karşılaşmanız çok zor olacak bir iş
adamı, siyasetçi, ünlü ile anında haberleşme imkanına sahipsiniz, sesinizi
binlerce kişiye ulaştırabiliyorsunuz, bir bilgiyi tüm dünyaya anında paylaşma
şansına sahipsiniz. Bu saydıklarım ciddi anlamda önemli şeyler, kıymetini
bilmek lazım.
"‘BENİM OLMADIĞIM YERDE KİMSE YOKTUR’ DUYGUSUYLA BİR DAVA AHLAKINA
SAHİP BİR GENÇLİK"
Yeni kuşak gençlik “Y kuşağı gençlik” olarak da adlandırılıyor. Bu kavram genellikle 90’ sonrası doğumlular için kullanılan bir ifade. Y kuşağı gençler; iyi seviyede teknoloji algısı, bilgisi, kullanımı olan gençler olarak ifade ediliyor… Gençlerin teknolojiyle kurmuş olduğu irtibatı nasıl buluyorsunuz? Sizce teknoloji gençleri nereye götürüyor?
Yeni kuşak gençlik “Y kuşağı gençlik” olarak da adlandırılıyor. Bu kavram genellikle 90’ sonrası doğumlular için kullanılan bir ifade. Y kuşağı gençler; iyi seviyede teknoloji algısı, bilgisi, kullanımı olan gençler olarak ifade ediliyor… Gençlerin teknolojiyle kurmuş olduğu irtibatı nasıl buluyorsunuz? Sizce teknoloji gençleri nereye götürüyor?
İnanın bu durumun geleceğini
hayal etmek çok zor şu anda. 2-3 yaşındaki çocuklar dahi akıllı telefonları
kolaylıkla kullanabiliyorlar. Oysa inanın birçok konuda biz dahi zorlanıyoruz
bu teknolojiyi kullanmada. Teknoloji mi gençleri, gençler mi teknolojiyi
götürecek bilemedim şimdi ben. (Gülüyor)
Türkiye’yi gençler üzerinden düşündüğünüzde nasıl bir gelecek
tasarlıyorsunuz? Nasıl bir Türkiye’de yaşamak istiyorsunuz? Gelecek hayalinizi
kısaca anlatır mısınız?
Bu noktada yine Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in Gençliğe Hitabesi'nden bir satır ile cevap vermek
isterim; "Kim var!" diye seslenilince, sağına ve
soluna bakınmadan, fert fert "Ben varım!" cevabını
verici, her ferdi "Benim olmadığım yerde kimse
yoktur!" duygusuna sahip bir dava ahlâkını pırıldatıcı bir gençliğin
olduğu Türkiye geleceği isterim.
