GENÇ İGİAD
(İKTİSADİ GİRİŞİM VE İŞ AHLAKI DERNEĞİ)
İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği’ne (İGİAD’a) bağlı bir alt
komisyon olarak 2006 yılında faaliyetlerine başlayan Genç İGİAD; genç girişimcileri, yöneticileri veya gelecekte
girişimci olma ve yöneticilikte bulunma potansiyeline sahip gençleri (iş
görenler dâhil) iş hayatına hazırlamak amacıyla kuruldu.
Gençleri iş hayatına hazırlamanın yanı sıra ahlaklı ve girişimci
bir gençlik oluşturulmasına çalışan Genç İGİAD,
gençlerin bilgi-beceri ve diğer donanımları güçlendirilerek onların meslek
sahibi olması amacıyla eğitim seminerleri,
konferanslar ve paneller düzenliyor, ilgili konularda geziler ve ziyaretler
organize ediyor.
Genç İGİAD’ın çalışmalarını ve Türkiye’de gençliği Genç İGİAD
Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Yabanigül Bey’le konuştuk.
"GENÇ İGİAD, GENÇLERİ İŞ HAYATINA HAZIRLAMAK AMACIYLA KURULDU"
Öncelikle bize Genç İGİAD’ı anlatır mısınız? Hangi amaçla, ne
zaman kuruldunuz? Kimsiniz, neler yapıyorsunuz?
İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği’ne (İGİAD’a) bağlı bir alt komisyon olarak 2006 yılında faaliyetlerine başlayan Genç İGİAD; genç girişimcileri, yöneticileri veya gelecekte girişimci olma ve yöneticilikte bulunma potansiyeline sahip gençleri (iş görenler dâhil) iş hayatına hazırlamak amacıyla kuruldu.
İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği’ne (İGİAD’a) bağlı bir alt komisyon olarak 2006 yılında faaliyetlerine başlayan Genç İGİAD; genç girişimcileri, yöneticileri veya gelecekte girişimci olma ve yöneticilikte bulunma potansiyeline sahip gençleri (iş görenler dâhil) iş hayatına hazırlamak amacıyla kuruldu.
Gençlere
rehberlik etmek ve iş hayatlarında kendilerine model teşkil edecek kriterlere
ulaşılmasını sağlayacak faaliyetlerde bulunmayı hedeflemektedir. 18-29 yaş
arasında olan gençlerin üye olabildiği Genç İGİAD, amaçlarına ulaşmak amacıyla
eğitim seminerleri, konferanslar ve paneller düzenler, ilgili konularda geziler
ve ziyaretler organize eder ve web yayını gibi tanıtım amaçlı etkinliklerde
bulunmak suretiyle çalışmalar yürütür.
"İŞ HAYATINDAKİ SIKINTILARIN ÇÖZÜMÜNDE HER ZAMAN AHLAK DAİRESİ İÇİNDE
KALINMALI!"
Genç İGİAD, gençleri iş hayatına hazırlarken ne tür bir
girişimcilik çalışması ve iş ahlakı oluşturmaya çalışıyor? Bu anlamda nasıl bir
değer aktarımı uyguluyorsunuz?
Genç
İGİAD, ahlâkî olmayan bir işi meşru kabul etmeyerek piyasa şartlarını
yeniden sorgulamakta, hak eksenli bir iş hayatının inşaası için gayret sarf
etmektedir. Bu bağlamda Genç İGİAD, gençlerin geçmişteki yapılan bir takım
hatalara tekrar düşmemesi ve doğru adımlar atarak donanımlı bir şekilde iş
hayatına hazır hale gelmesine yardımcı olmaktadır.
Girişimci
olmaya niyet etmiş arkadaşlarımıza öncelikle iş ahlakı odaklı bir
girişimciliğin esas olduğunu ve iş hayatında karşılaşabilecek sıkıntıların
çözümünde her zaman ahlak dairesi içerisinde kalınmasını öğütleyen programlar
yaparak arkadaşlarımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz.
"ÖNCELİKLE SİSTEM İÇERİSİNDE DİK DURMAK GEREKİYOR"
"ÖNCELİKLE SİSTEM İÇERİSİNDE DİK DURMAK GEREKİYOR"
Kapitalist iş hayatının çıkmazlarını aşmanın yolları nelerdir?
Genç İGİAD bu anlamda kapitalist kuralları aşıp, kendi değerlerini geçerli
kılmak için neler yapıyor?
Girişimci
insanların iş hayatındaki amaçları tabi ki kar elde etmektir. Fakat iş
hayatında kar, araç iken amaç haline dönüşmemelidir. Genç İGİAD olarak hak
eksenli bir iş anlayışını, bize örnek teşkil edecek iş adamlarından ve
akademisyenlerden dinliyoruz. Kapitalist zihniyetin inancımızla asla bağdaşmayan
kazanç hırsını bir kenara bırakıp, adil paylaşımı öngören bir iş hayatına
kendimizi hazırlıyoruz.
Mevcut
düzen içerisinde yapılabilecek değişikliğin gerçekten çok zor olduğunun
farkındayız fakat Genç İGİAD olarak bir gün bu değişimin gerçekleşeceğine
inancımız tam olduğu için ulaşabildiğimiz tüm insanlara bu farkındalığı yaymaya
çalışıyoruz. Bu doğrultuda özellikle çalışmalarımızı üniversitelere taşıyarak
daha çok genç arkadaşımıza ulaşmayı hedefliyoruz.
Bu
sistem içerisinde öncelikle dik bir duruş sergilemek gerekiyor. Değişiklik bir
anda olmayacağı için dik durmak adına bir takım sıkıntılar yaşayacağız. Nasıl
ki İslamiyet henüz yeryüzüne indiğinde İslam ile müşerref olan kardeşlerimiz
birçok sıkıntıya rağmen dik durduysa biz de bu dönemde öncelikle dik bir
duruşun başarabilmesini önceliyoruz.
Bu
duruşun iş hayatında gerçekleşmesi esas noktayı oluşturmaktadır çünkü 24
saatimizin 8 saati neredeyse işte geçiyor ve kalan zamanın da yarısını ancak iş
dışı amaçlar için kullanabiliyoruz. Bu sebeple öncelikle gençler olarak nerede
olursak olalım işte, üniversitede iş ahlakına bağlı bireyler olmak için çaba
sarf ediyoruz. Sistem zulme teşvik ediyor diye zulmetmeyi kendine meşru sayan
bir toplum olmamak için çalışmalarımıza devam ediyoruz.
"GENÇLER İŞ HAYATINDA DÜRÜSTLÜKTEN ASLA VAZGEÇMEMELİDİR"
Gençler için iş hayatının olmazsa olmaz kuralları nelerdir sizce?
Gençlerin
iş hayatındaki olmazsa olmaz kurallarını, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed
(sav)’in ticaretinde dikkat ettiği hususları inceleyerek görebiliriz. Gençler
iş hayatında dürüstlükten asla vazgeçmemelidir. Ahlaklı bir tüccarın ticaret
sahasında her anlamda kazançlı olacağını hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamamız
gerekiyor. Oluşturduğumuz ortamlarda yardımlaşma, dayanışma ve ahlakın egemen
olmasını sağlamamız gerekmektedir. Merkeze her zaman insanın konulduğu bir iş
anlayışını model almamız gerekiyor. Genç girişimciler iş hayatında sadece mal
veya hizmet satın almadıklarını aynı zamanda karşı tarafın rızasını da
aldıklarını da unutmamaları gerekiyor. Aynı şekilde satarken de kendi
memnuniyetlerini gözetmeleri gerekiyor.
"GENÇ GİRİŞİMCİ ARKADAŞLARI DESTEKLEYEN ÖZEL ÇALIŞMAMIZ VAR"
"GENÇ GİRİŞİMCİ ARKADAŞLARI DESTEKLEYEN ÖZEL ÇALIŞMAMIZ VAR"
Genç İGİAD Türkiye’de genç girişimciler hakkında ne düşünüyor? Bu
anlamda gerçekleştirdiğiniz projeleriniz var mı?
Ülkemizde
girişimci olmak isteyen çok fazla arkadaşımız var. Fakat eğilim gösterilen
sektörler genellikle aynı sektörler oluyor. Örnek vermek gerekirse e-ticaret
günümüzde çok fazla rağbet gören ve çok hızlı gelişmekte olan sektörlerden bir
tanesi. Bu sektöre girmeye çalışan arkadaşlarımız da oldu, bu sektöre girerken
maliyetler ve çalışma süresindeki serbestlik başta çok cazip gözüküyor fakat
belli başlı gizli maliyetlerin olduğu daha sonra anlaşılıyor. Bu alana
yatırım yapacak arkadaşlarımıza önerilerimiz ise mümkünse daha niş bir alana
yoğunlaşmaları, kesinlikle reklam ve tanıtım faaliyetlerine belli bir bütçe
ayırmaları ve bu bütçeyi de stratejik bir şekilde hedef kitleye ulaşımda
kullanmalarıdır. Bunun yanı sıra kesinlikle profesyonel bir şekilde işlerine
ilgi ve alaka göstermeleridir.
Genç
İGİAD olarak genç girişimci arkadaşlarımızı desteklemek adına özel bir
çalışmamız var; “Girişimci Geliştirme Programı (GGP)”. Bu program kapsamında
öncelikle maddi destek sağlamak adına KOSGEB ile işbirliği sağlayarak eğitim
faaliyetleri düzenliyoruz. Eğitimlerini başarı ile tamamlayan arkadaşlar
KOSGEB’e destek ve hibe için başvuru hakkı kazanıyorlar. Projeleri uygun
görülürse destek ve hibeden faydalanabiliyorlar. Bunun yanı sıra yine
Girişimci Geliştirme Programımız çerçevesince “Tecrübe Paylaşım Seminerlerimiz”
oluyor bu seminerlere tecrübe sahibi ve ticarete yönelik aktarım sağlayabilecek
iş adamlarımızı davet ediyoruz. Böylece genç girişimci arkadaşlarımızın iş
hayatına yönelik öğütler ve tavsiyeler almasına olanak sağlıyoruz. Yine bu
program çerçevesince “Fabrika Gezileri” organize ederek girişimci
arkadaşlarımızın ufuklarını genişletmelerine ve ileri dönemdeki hedeflerini
netleştirmelerinde yardımcı oluyoruz. “Girişimcilik Okumaları” çerçevesince de
öncelikle Türkiye’nin ilk dönem sanayicilerinin ve global girişimcilerin de
hayatlarını okuyarak nasıl bir süreçten geçerek dev sanayi yatırımlarına
ulaştıklarını tespit ediyor ve gerekli değerlendirmeleri yaparak bu süreçten
dersler çıkartıyoruz. Ayrıca “Girişimcilik Okumaları” çerçevesince girişimcilik
ve iş ahlakına yönelik film gösterimleri de yaparak daha derin ve akılda kalıcı
etkiler oluşturmayı hedefliyoruz. Ayrıca yine GGP çerçevesince şirket kurma,
finansal yönetim, mali sorumluluklar gibi direkt girişimci arkadaşlarımızı
ilgilendiren konularda seminerler vererek iş hayatına hazır hale gelmelerine
yardımcı oluyoruz.
"GERÇEK MÜSLÜMANLIĞIN NE DEMEK OLDUĞUNU İŞ HAYATINDAKİ ASİL
DURUŞUYLA DA GÖSTEREBİLEN BİR GENÇLİK…"
Genç İGİAD olarak “gençlik” kavramını nasıl tarif ediyorsunuz?
Gençlerle ilgili ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Genç İGİAD olarak bizim “gençlik” anlayışımız, kendisi için istediğini kardeşi içinde isteyebilen bir bilince sahip olmaktır. Yine bizim anlayışımız içinde “gençlik”, attığı her adımda İslam’ın bir temsilcisi olduğunu unutmamak; yürüdüğü yolda emin adımlarla ilerleyerek insanlığa katma değer sağlayabilmektir.
Üstad Necip Fazıl’ın gençliğe hitabesinde bahsettiği gibi:
’Kim var? diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan fert fert “ben varım’’
cevabını veren bir gençlik’’… Hayalini kurduğumuz gençlik kavramı işte budur.
Gerçek Müslümanlığın nasıl olduğunu iş hayatındaki asil duruşuyla da
gösterebilen ve iyiliği emredip kötülükten men eden gençlerin bulunduğu yürekli
bir gençliği arzuluyoruz.
Gençlerle ilgili çalışmalarımıza gelince öncelikle Genç İGİAD olarak 18-29 yaş arası arkadaşlarımızı kendimize hedef kitle olarak belirlediğimizi belirtmek isterim. Bu arkadaşlarımız için 2 temel program inşa ederek görevimizi ifa etmeye gayret ediyoruz. Girişimci Geliştirme Programı (GGP) ve Yönetici Yetiştirme Programı (YYP) ile hem profesyonel yönetici olmak isteyen hem de kendi işini kurmak isteyen arkadaşlarımızın donanımlı bir şekilde iş hayatına hazır olmalarına yardımcı olmaya çalışıyoruz.
"GENÇLERİN HAYATLARINDA YAPACAKLARI DAVRANIŞLAR İLERİDE KENDİLERİNE REFERANS OLACAK"
Gençlerle ilgili çalışmalarımıza gelince öncelikle Genç İGİAD olarak 18-29 yaş arası arkadaşlarımızı kendimize hedef kitle olarak belirlediğimizi belirtmek isterim. Bu arkadaşlarımız için 2 temel program inşa ederek görevimizi ifa etmeye gayret ediyoruz. Girişimci Geliştirme Programı (GGP) ve Yönetici Yetiştirme Programı (YYP) ile hem profesyonel yönetici olmak isteyen hem de kendi işini kurmak isteyen arkadaşlarımızın donanımlı bir şekilde iş hayatına hazır olmalarına yardımcı olmaya çalışıyoruz.
"GENÇLERİN HAYATLARINDA YAPACAKLARI DAVRANIŞLAR İLERİDE KENDİLERİNE REFERANS OLACAK"
İnsan gençken daha savruk, daha gözü kara, daha hesapsız oluyor…
Bu anlamda gençlerin doğru yönlendirilmesi zorunlu oluyor. Gençlere kılavuzluk
yaparken, örnek olurken hareket ettiğiniz temel dinamikleriniz (değerleriniz)
nelerdir?
Gençler,
gençliğin vermiş olduğu heyecanla hareket ettikleri için hata yapma
olasılıkları elbette daha fazladır. Gençlerin hayatlarında yapacakları
davranışlar ileride kendilerine referans olarak kabul edilir. Anne ve babanın
rızasını gözeterek mantıklı hareket etmek gençliğin temel kuralıdır. Helal
dairenin keyfe kafi olduğunu her zaman kendilerine hatırlatmaları ve inançları
doğrultusunda hareket etmek gençlik için daha faydalı olacaktır.
Biz genç
fertler olarak her gencin aslında farklı özelliklere sahip olduğunu ve en iyi
oldukları alana yönelmemiz gerektiğine inanıyoruz. Bu sebeple elimizdeki en
önemli sermayenin de zaman olduğunu biliyor ve bunu en stratejik bir şekilde değerlendirmeye
gayret ediyoruz. Genç İGİAD olarak her alanda iyi ahlakı örnek almaya
çalışıyoruz. Örneğin konu maddiyat olduğunda ne hepten cimri ne de hepten
savruk olunması gerektiğinin mesajını veren programlar düzenliyoruz.
Ayrıca
İGİAD üyesi büyüklerimiz gençliğe ziyadesiyle önem verdiğini de burada defaatle
belirtmek isterim. Genç İGİAD üyeleri İGİAD üyesi iş adamlarıyla günün her
anında iletişim kurup, iş adamlarının fikirlerinden her alanda istifade
edebilirler.
"ÖNCEKİ NESLİN GENÇLERDEN BÜYÜK BEKLENTİLERİ VAR"
"ÖNCEKİ NESLİN GENÇLERDEN BÜYÜK BEKLENTİLERİ VAR"
Türkiye’de yıllarca gençliğin önüne birtakım idealler servis
edildiğini ama yapılanların genellikle bunların anlatılmasından ibaret
kaldığını görüyoruz. Bu anlamda geleceğin inşası için gençlere ne yapmak
gerekiyor?
Gençlerin
sahip oldukları dinamiğin ne kadarda değerli olduğunu onlara anlatabilmek ve bu
dinamiği ortaya çıkarabilmek tabiki çok önemlidir. Gençlere bunu anlatmanın
yanında onların örnek alabilecekleri kişileri tanıtmak ve inceletmek gerekiyor.
Önceki neslin gençlerden büyük beklentileri var. Bu beklentiler gençlerin
üzerinde baskı oluşturabilir. Gençlik kuruluşlarının bu alanda ne kadar değerli
olduğunu bir kez daha hatırlatmakta fayda var. Gençler bu alanlarda aktif rol
oynadıkça ideallerini daha rahat bir şekilde belirleyip gözlemleyebiliyorlar.
Bu alandaki imkanları gençler iyi değerlendirmesi gerektiği kanısındayız. Çünkü
emeğinin karşılığını maddi olarak görmedikleri kurumlarda gençlerin kendilerine
farklı düşünceler katacağını düşünüyoruz.
"GENÇLERİN GEÇMİŞİ İYİ BİLMESİ VE TECRÜBELERİ İYİ ANALİZ ETMELERİ GEREKİYOR"
"GENÇLERİN GEÇMİŞİ İYİ BİLMESİ VE TECRÜBELERİ İYİ ANALİZ ETMELERİ GEREKİYOR"
Gençlerle ilgili çalışmalarınızı yürütürken gelenekten nasıl
besleniyor, geleceğe nasıl bakıyorsunuz?
Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve hala yapmakta olan
topraklarda yaşıyoruz. Gençlerin, geçmişini iyi bilmesi ve alınan tecrübeleri
iyi analiz etmeleri gerekiyor. Bunun içinde tarihimizi iyi bilmemiz gerekiyor.
İGİAD’ın medeniyet sohbetleri adı altında yapmış olduğu seminerler gençlere
gelenek ve gelecek bakımında iyi bir sunum oluşturuyor.
"KOMŞUSU AÇKEN TOK YATANIN KENDİNİ ÖZGÜR HİSSETMESİ BİR ŞEY İFADE ETMİYOR"
"KOMŞUSU AÇKEN TOK YATANIN KENDİNİ ÖZGÜR HİSSETMESİ BİR ŞEY İFADE ETMİYOR"
Türkiye’de özgürlüklerle ilgili neler düşünüyorsunuz?
Özgürlük
anlayışının bizler için ne ifade ettiğini bilmemiz gerekiyor. İslam’ın bize
özgürlüğü hangi çerçevede sunduğunu önemsiyor ve bu sınırlar içerisinde
yaşamamız gerektiğini düşünüyoruz. Komşusu açken tok yatanın kendini özgür
hissetmesi bir şey ifade etmiyor. İnsan yalnız toplumla var olan bir varlıktır.
Bundan sebep özgürlük anlayışını çevresine göre değerlendirmesi ve yaşaması
gerekmektedir
"BEKLENTİMİZ HAK TEMELLİ BİR ANAYASANIN YÜRÜLÜĞE
SOKULMASIDIR"
Yapılacak yeni anayasayla ilgili neler düşünüyorsunuz? Yeni
anayasadan beklentileriniz nelerdir?
Türkiye’nin gelmiş olduğu noktada hiç kuşkusuz darbe
dönemlerinden kalmış anayasayla yoluna devam etmesi beklenemez. Toplumsal
beklentiler çerçevesinde Türkiye’de yaşayan tüm çevrelerin optimum derecede
mutabakat sağlayabileceği sivil bir anayasanın oluşturulması sağlanabilmelidir.
Elbette bu süreçte bir takım anlaşmazlıklar ve tartışmalar gündeme gelecektir.
Aklı selim şekilde hareket edilmesi bu noktada çok elzemdir. Tabi ki gençler
olarak bizim en büyük beklentimiz, gençlerin kendilerini daha iyi ifade
edebileceği ve daha iyi şartlarda yaşamasını sağlayacak bir Türkiye zeminini
oluşturan, hak temelli bir anayasanın yürürlüğe sokulmasıdır.
"İSLAM’IN SANCAĞINI TAŞIDIĞIMIZI UNUTMADAN HAREKET ETMELİYİZ"
"İSLAM’IN SANCAĞINI TAŞIDIĞIMIZI UNUTMADAN HAREKET ETMELİYİZ"
Yapılan araştırmalara göre Türkiye’deki gençlerin büyük bir
çoğunluğu imkanı olsa yurt dışına gidebileceğini ve orada yaşayabileceğini
söylüyor. Sizce gençler Türkiye’den neden gitmek istiyorlar? Gençler,
Türkiye’de neyden memnun değil?
Gençlerin
yurtdışına çıkmaları kaçınılmaz bir gerçek. Sultan Abdülhamit’in zamanında
gençleri yurtdışına eğitim almaları için göndermesini o zamandan beri gelen bir
gereksinim olduğunu hatırlamalıyız. Yurtdışına çıkmanın niteliğimiz açısından
çok değerli olduğunu bilmeli ve oralarda İslam’ın sancağını taşıdığımızı
unutmadan hareket etmeliyiz. Fakat bu seyahate sadece eğitim amaçlı bakmalı ve
edindiğimiz bilgileri topraklarımıza dönüp bilgimizin de zekatını vermemiz
gerektiğini asla kendimize unutturmamalıyız.
"HIZLI İLETİŞİM KURMAK İNSAN İLİŞKİLERİNİ SARSMAMALI"
80 sonrası gençlerin hepsi televizyonla büyüdü. Şimdi buna bir de
sanal dünya eklendi. Gençlerin algılamaları, hayal dünyaları, zihinlerinin
çalışması, bakışları, görüşleri, kodlamaları, hepsi görsel ya da sanal dünyanın
kurallarına göre şekilleniyor. Bu dünyanın nimetleri ya da kötülükleri gençleri
nasıl etkiliyor? Bu anlamda gençlere neler yapmalarını tavsiye edersiniz?
Öncelikle
şunu çok iyi bilmeliyiz ki insanın teknolojiyle ilişkisi, 20. Yüzyılın
özellikle ikinci yarısı ve sonrasında içinde bulunduğumuz 21. yy’da en çok
tartışılan meselelerden bir tanesi. Özellikle internetin yaygınlaşması ve
sosyal medya dediğimiz kavramın gündemimize hızlıca girmesi günlük yaşamamızda
ve hayatı algılayışımızda ciddi değişikliklere yol açtı.
Sanal
dünyada da bir özgürlük çerçevesi olduğunu bilmemiz gerekiyor. Klavye başına
geçince dahi herkesin hakkına riayet etmek gerekiyor. Sanal zeminde de bir
ahlaki anlayışımızın olduğunu ve bu alanda da kendimize yakışır şekilde hareket
etmemiz gerektiğini bilmeliyiz. İletişim kurmanın artık daha kolay olduğu bu
zamanda gençlerin bu imkanları sınırlar dahilinde kullanmaları gerekiyor. Daha
hızlı iletişim kurmanın insan ilişkilerini sarsmadan faydalı şekilde
kullanılması gerekiyor.
Bu
konuyla alakalı Genç İGİAD olarak İstanbul Şehir Üniversitesinde ‘’Sosyal Medya
ve Ahlaki Değerler’’ isimli bir seminer gerçekleştirdik ve hassasiyetlerimizi
ortaya koyduk.
"MASA BAŞINDA ZİHİNLERİMİZE KRAMP GİRİYOR"
Sanal dünyanın nimetlerinden biri de gençlerin sosyal medyada
kendilerini ifade etmelerinde aracı olması. Hatta son dönemde ‘Arap Baharı’yla
sosyal medya üzerinden gerçekleşen ayaklanmalara, devrimlere şahit
olduk/oluyoruz. Sosyal medyayla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Ne yazıktır ki, artık neslimiz tahtaya kalkıp bir şeyler
karaladığı zaman vicdanen kendini temizlenmiş tabiri caizse günah çıkarmanın
verdiği mutluluk içerisinde hissediyor. Gençlerin yaşama döngüsünün en diri
halkası iken masa başında zihinlerimize kramp girene kadar vakit kaybetmeleri
tabi ki tasvip edilecek bir durum değildir. Gençlik elindeki imkanları kendine
ve çevresine zarar vermeden faydaları dahilinde kullanabilme becerisine de
sahip olmalıdır.
"GENÇLER TEKNOLOJİ İLE İLİŞKİSİNİ HİÇBİR ZAMAN İNSAN İLE
İLİŞKİSİNDEN ÖN PLANDA TUTMAMALI"
Yeni kuşak gençlik “Y kuşağı gençlik” olarak da adlandırılıyor. Bu
kavram genellikle 90’ sonrası doğumlular için kullanılan bir ifade. Y kuşağı
gençler; iyi seviyede teknoloji algısı, bilgisi, kullanımı olan gençler olarak
ifade ediliyor… Gençlerin teknolojiyle kurmuş olduğu irtibatı nasıl
yorumluyorsunuz?
Yaş
ilerledikçe öğrenme algısı da yavaşlayabiliyor. Gençliğin en önemli noktası da
bu olsa gerek. Genç bireyler her alanda çok daha hızlı anlama ve kavrama
becerisine sahip oluyor. Bu sadece teknoloji ile sınırlı değil. Fakat gençliğin
teknoloji ile ilişkisini hiçbir zaman insan ile ilişkisinden ön planda
tutmaması gerekiyor. Teknolojiyi işleri daha da kolaylaştıran bir araç olmaktan
çıkarıp bir oyuncak veya zamanı tüketen bir yapı içerisine sokmak insanı bir
adım ileriye hiçbir zaman taşımayacağı gibi hep gerilere itecektir. Teknoloji
zamanı daha verimli kullanabilmemiz için destek alacağımız iyi bir imkan ama
kullanımdaki aşırılık bize faydadan çok zarar da verebilmektedir. Burada
teknolojinin etkin ve işimize yarayacak şekilde kullanılması çok önemli
olmaktadır.
"GENÇLER AHLAKİ VE BİLGİ OLARAK ÖNCEKİ NESLİ BEĞENMEMELİ VE ÇITAYI DAHA YÜKSEĞE ÇIKARTMAK İÇİN HAREKET ETMELİ"
Türkiye’yi gençler üzerinden düşündüğünüzde nasıl bir gelecek tasarlıyorsunuz? Nasıl bir Türkiye’de yaşamak istiyorsunuz? Gelecek hayalinizi kısaca anlatır mısınız?
"GENÇLER AHLAKİ VE BİLGİ OLARAK ÖNCEKİ NESLİ BEĞENMEMELİ VE ÇITAYI DAHA YÜKSEĞE ÇIKARTMAK İÇİN HAREKET ETMELİ"
Türkiye’yi gençler üzerinden düşündüğünüzde nasıl bir gelecek tasarlıyorsunuz? Nasıl bir Türkiye’de yaşamak istiyorsunuz? Gelecek hayalinizi kısaca anlatır mısınız?
Y
kuşağı diye tanımlanan kuşak bir önceki kuşağa göre ekonomik ve sosyal olarak
daha rahat yetişen bir kuşaktır. Bir hedef ve ideal doğrultusunda yaşamayan
gençlik, gelecekte karşılaşacakları sıkıntılar karşısında nasıl bir yol
izlemeleri gerektiğini bilemeyebilir.
Gençler
ahlaki ve bilgi olarak önceki nesli beğenmemeli, çıtayı daha yükseğe çıkarmak
için hep bir adım ilerisini düşünerek hareket etmelidir. İnsan sosyal bir
varlık olmak zorundadır. Gençler ise bu sosyal yapının tam merkezinde yer
almaktadır. Fakat gençlik sahip olduğu sosyal yapıyı hiçbir zaman menfaatleri
doğrultusunda kullanılacak bir araç, nefsi arzular için gelip geçici bir
basamak olarak görmemelidir. İnsan ilişkilerinin temelini Allah rızası için
yapılan amel olarak yorumlamak yerinde olacaktır.
Ekonomik
olarak Türkiye’nin çok daha iyi yerlerde olması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun
için de elbette hepimizin elimizden geldiğince gayret sarfetmesi gerektiğini.
Geçmişte dünyanın dünyanın her köşesine giden Müslüman tacirlerin, İslam’ın
sancağını layığıyla taşıdığını, o bölgedeki toplulukların İslamiyet’e
geçişlerine bakarak anlayabiliyoruz. Bizlerde gerek ticari gerek sosyal
yaşantımızda İslam sancağını taşıyan fertler olduğumuzu hiçbir zaman
unutmamamız gerekiyor. Biz de bu anlayışı hayatlarımızın her alanında
uygulamalı ve cihad anlayışımızı bu şekilde kurgulamalıyız.
