BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA)
Operasyonlar Direktörü John Ging,“İnsanları ya kalıp ölüm tehlikesiyle yaşama
ya da yanlarına hiçbir şey alamadan göç etme seçeneğiyle baş başa
bırakıyoruz" itirafını yaptı. Orta Afrika Cumhuriyeti’nde Müslümanlara
yapılan zulme sessiz kalan büyük devletlerin ve BM’nin sessizliği devam ederken
Türkiye’nin bölgeye yönelik yardımları ise tüm hızıyla devam ediyor.
Bu
kapsamda son olarak Türkiye'nin Kamerun Büyükelçiliği ile Aziz Mahmud Hüdayi
Vakfı ve Türkiye Diyanet Vakfı'nın kampanyasıyla Kamerun'daki Lolo ve Mblie
kamplarına sığınan Müslümanlara yardım paketi dağıtıldı.
Aralık
2012’de başlayan Orta Afrika Cumhuriyeti’deki kriz, büyük çoğunluğu
Müslümanlardan oluşan binlerce insanın ölümüne; 650 bininin ülke içinde
farklı yerlere, 290 bininin de ülke dışına kaçarak, yerlerinden olmasına ve
yaklaşık 2 milyon 200 bin kişinin de insani yardıma muhtaç olmasına neden
oldu. Geçen ay BM Güvenlik Konseyi’nde, OAC’ye 12 bine yakın asker ve
polisten oluşan BM barış gücü gönderilmesi kararı alınmıştı. BM
İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Operasyonlar Direktörü John Ging,
Afrika Birliği öncülüğündeki uluslararası misyon (MISCA) ile Fransız
birliklerinin imkanlarının çok sınırlı olduğunu belirterek, “Orta Afrika
Cumhuriyeti’ndeki güvenlik sorunu, baş edebileceğimizin çok üzerinde. İnsanları
ya kalıp ölüm tehlikesiyle yaşama ya da yanlarına hiçbir şey alamadan göç etme seçeneğiyle
baş başa bırakıyoruz” itirafını yaptı.
YÜZBİNLERCE
MÜSLÜMAN GÖÇ EDİYOR
Orta
Afrika Cumhuriyeti’nde Müslümanlara yapılan zulme sessiz kalan büyük
devletlerin ve BM’nin sessizliği devam ederken Türkiye’nin bölgeye yönelik
yardımları ise tüm hızıyla devam ediyor. Türkiye’nin Kamerun Büyükelçiliği ile
Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı ve Türkiye Diyanet Vakfı’nın kampanyasıyla
Kamerun’daki Lolo ve Mblie kamplarına sığınan Müslümanlara yardım paketi
dağıtıldı. Türkiye’nin Kamerun Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada,
“Kamerun’un başkenti Yaounde’ye yaklaşık 600 kilometre uzaklıkta Orta Afrika
Cumhuriyeti (OAC) sınırına yakın Baturi bölgesinde yer alan Kentzou kasabasında
10 bin kişinin kaldığı Lolo ve Mblie kampları ziyaret edilerek, 2 bin 500
aileye yardım paketi dağıtıldığı belirtildi.
Açıklamada,
şu ifadelere yer verildi: “Kamerun hükümetinin açtığı alanda BM
Mülteciler Yüksek Komiserliği (Bmmyk) tarafından sağlanan malzemelerle kurulan
çadırlarda yer alan ve güç şartlar içerisinde yaşamlarını sürdürmeye çalışan
mültecilere ilk yardım eli Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı ve Türkiye Diyanet
Vakfı’nın sağladığı katkılar ile Türkiye Cumhuriyeti Kamerun Büyükelçiliği’nden
geldi. Kamerun Büyükelçisi Ömer Faruk Doğan, 28 Nisan’da Büyükelçilik
yetkilileri, Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı Kamerun’da ACAMAS (Kamerun Halkı ile
Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği) heyeti ile yerel makamların da iştirakiyle
OAC’li Müslümanların sığındığı kampları ziyaret etti.”
HÜDAYİ VAKFI’NDAN
12 BİN KİŞİYE GIDA YARDIMI
Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı, Orta Afrika’ya çok yakın olan Bertua ya bağlı
Batouri bölgesinde Lolou kasabasında bulunan 2 mülteci kampında yaşayan 12 bin
kişiye gıda yardımı yaptı.
Orta
Afrika’daki iç savaştan kaçarak Kamerun’a sığınan mültecilerle ilgili
Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı yeni bir yardım projesi gerçekleştirdi. Orta
Afrika ya çok yakın olan Bertua ya bağlı Batouri bölgesinde Lolou
kasabasında bulunan 2 adet mülteci kampında yaşayan 12 bin kişiye gıda paketi
yardımı ulaştırıldı.
ORTA AFRİKA’DA
MÜSLÜMANLARI ÖLDÜRMEK SIRADAN BİR İŞ
Orta
Afrika’da siyasi iktidar kavgası Müslümanlar ve Hristiyanlar arasında bir
iç savaşa dönüştü ve bu savaşın neticesinde, son aylarda Orta
Afrika’da eşi benzeri görülmemiş bir savaş başladı. Bu savaş sırasında Fransa
bütün gayreti ile ilk olarak Hristiyanları silahlandırdığını ve oradaki
Hristiyan halkı Müslümanlara karşı elindeki tüm imkânlarla kışkırttığını ve
hatta bölgeye bu silahlandırma hareketini de kontrol altında tutmak için
bir miktarda asker indirdiğini bölgeden gelen haberlerden biliyoruz.
En
son insanlık tarihinin Ruanda’da gördüğü kabile savaşlarının bir örneği
maalesef bugün Orta Afrika’da yaşanıyor. İnsan öldürmenin (Müslüman öldürmenin)
sıradan bir iş haline geldiği Orta Afrika’da, katledilen Müslümanların
cesetleri sokak ortalarında yakılıyor. Hatta bazı kabilelerde öldürülen
insanların cesetleri gözler önünde yenilmekte ve bu görüntüler youtube ve
buna benzer internet sitelerinde yayınlanmaktadır.
Bölgede
yaşayan insanların büyük bölümü Kamerun ve diğer komşu ülkelere sığınarak
kurtulmayı ümit ederken, bu komşu ülkelerde de maalesef zor şartlarda
yaşam mücadelesi vermekteler.
43
BİN MÜLTECİ SINIRDA
Kamerun’un
Orta Afrika sınırında 43 bin mültecinin bulunduğu resmi makamlarca ifade
edilmekte olup, bu mültecilerin sadece 18 bin kadarı BM’ye ait mülteci
kamplarında yaşamakta. Diğerleri ise ya sınır bölgesinde yaşayan akrabalarında
kalmakta ya da bölgede seyyar olarak hayatlarını idame ettirmeye
çabalamaktalar.
ORTA
AFRİKADA’Kİ MÜSLÜMANLAR ZORLA HRİSTİYANLAŞTIRILIYOR
Batı
basını ise savaşın acı yüzünü göstermemek için oradaki Müslümanlarla
Hristiyanların savaştığını ifade ederek, dikkatleri başka tarafa çekmeyi
hedefliyor.
Oysa Orta Afrika’da sadece Hristiyanların Müslümanlara saldırıları,
tecavüzleri ve onlara olan zulmü var ve bu tek taraflı bir savaş. Orta
Afrika’daki bu savaşın tek hedefi de ülkede bulunan Müslüman oranını sıfıra
indirmek. Savaştan zarar görmek istemeyen ve kaçamayan birçok Müslüman
zorunlu olarak kiliselere sığınmış durumda hatta bu durumdan kurtulabilmek
için sığındıkları kilise yetkililerine Hristiyan olmak istediklerini
söylemek zorunda kalıyorlar.
MÜSLÜMANLARIN
HAYATI HRİSTİYANLARIN İNSAFINA KALMIŞ
Bölgede
bütün yardımlar, kontrollü olarak Birleşmiş Milletler kanalıyla yapılmaya
zorlanıyor. Mültecilerin bulunduğu alanda BM yetkilileri kendilerini devletin
bile üstünde bir organ gibi görüyor. Orta Afrika’da Hristiyanların katliam,
tecavüz ve zulmünden kaçan Müslümanlar, Kamerun tarafından yine Hristiyanların
merhametine ve şefkatine sığınmak durumunda bırakılıyor.
ORTA
AFRİKA’DAKİ ACİL İHTİYAÇLAR
Orta
Afrika bölgesinde gıdadan daha çok en acil ihtiyaçların şu şekilde olduğu
belirtiliyor: Kışlık çadır, battaniye, temizlik malzemesi, su kuyuları, seyyar
sağlık ocakları, ilaç, seyyar mutfak, prefabrik mescit, prefabrik eğitim kursu
vb. ihtiyaçlar.



