Suriye’den iki yıl önce Türkiye’ye gelen Ahmet Mayati ile savaştan sonra neler yaşadığını ve İstanbul’da gönüllü başladığı Hüdâyi Vakfı’nın yardım faaliyetleri üzerine konuştuk.
Vakfın Suriyelilere sağlık hizmetine gönüllü olarak
destek veren Suriyeli Ahmet Mayati, o bölgedeki camilerden birinde gönüllü
olarak temizlik işleri ile uğraşıyor zaman zaman da Suriyeliler’e yardıma gidiyordu.
Kendisi iki yıl önce Türkiye’ye geldi. Belirlenen zamanlarda Hüdâyi Vakfı’ndan
gelen iki minibüsle Suriyeli aileler dolaşılıyor ve hasta olan çocuklar,
kadınlar, yaşlılar sağlık merkezinde tedavi edilmek üzere sağlık merkezlerine
götürülüyor ve kendilerine ilaçları veriliyordu. Tüm bu süreçte Ahmet Mayati
gönüllü olarak Hüdâyi Vakfı’nın hizmetlerine yardımcı oluyordu.
Vakfın Suriyeliler’e sağlık hizmetlerine gönüllü destek
olan Ahmet Mayati ile buradan bir tanışıklığı olan Hüdâyi yardım ekibinin tam
zamanlı çalışacak bir arkadaşa ihtiyacı oluyor ve hemen akıllarına Ahmet Mayati
geliyor. Ona yardım ekibinde çalışmayı teklif ediyorlar. Ahmet Mayati’de
bu teklife çok sevinerek “evet” diyor ve yardım deposunda çalışmaya başlıyor.
Suriye’den iki yıl önce Türkiye’ye gelen Ahmet Mayati ile
neler yaşadığını ve Hüdâyi’nin yardım faaliyetleri üzerine konuştuk.
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
İsmim Ahmet Mayati. Ben Suriyeliyim, Halep’ten geldim.
Yaklaşık iki yıldır Türkiye’deyim. Evimizden bir şehit verdik. Savaştan önce
bir evim bir de küçük arabam vardı. Savaştan sonra ise her şeyimizi kaybettik.
Ben, eşim ve üç çocuğum var. Bir kızım evli ve halen Halep’te yaşıyor. Savaştan
kaçarak İstanbul’a geldik. İki çocuğum yaklaşık dört yıl önce gelmişti buraya,
bizde daha sonra buraya gelmek durumunda kaldık.
Türkiye’deki insanların
Suriyeliler’e karşı tutumunu nasıl buluyorsunuz?
Türkiye’deki herkese çok teşekkür ediyoruz. Çünkü onlar
bizi kendi aileleri gibi burada bakıyorlar. Türkiye’ye geldiğimizden beri de bu
anlamda hiçbir sıkıntı yaşamadık. Herkesten Allah razı olsun. Yalnızca Türk
halkına teşekkür etmiyorum, Türkiye hükümetinin göstermiş olduğu fedakârlığı
asla unutamayız, çok teşekkür ediyoruz.
Türkiye’den giden ya da Avrupa’da yaşamayı
düşünen Suriyeliler hakkında ne düşünüyorsun?
Ben bu olaya şuradan bakıyorum: Sonuç olarak Türkiye
Müslüman bir ülke. Bizde burada istediğimiz gibi yaşayabiliyoruz. Fakat
Avrupa’da İslam ülkesi olmadığı için orada İslam’ı yaşamamız çok zor. Hatta
duyduğuma göre orada insan beş vakit namazını da kılamıyor, çocuklarıyla
ilgilenemiyormuş. Ama biz Türkiye’de hem dinimizi yaşayabiliyor hem de
çocuklarımızla ilgilenebiliyoruz, bunun yanında çalışıyoruz. Buna Türkiye’de
halkta, devlette engel olmuyor fakat Avrupa’da hep engel çıkartıyorlar bize.
Burada mahallenizde komşuluk
ilişkileriniz nasıl?
İnsan edepli olursa herkes ona iyi davranıyor.
Komşularımızı çok seviyoruz onlar da bizi seviyor. Biz onlara gidiyoruz onlar
da bize geliyorlar. Gerçekten ilişkilerimiz çok iyi.
Suriyeli biri olarak Hüdâyi Vakfı’ndan Suriyeliler
için yardım taşıyorsunuz. Suriyeli olarak neler hissediyorsunuz?
Benim için bu büyük bir fırsat, muhtaçlara yardım
götürmeye vesile olduğum için mutluyum. Vakfa çok teşekkür ediyoruz çünkü
gerçekten çok muhtaç aileler var. Bu vesileyle Suriyeli kardeşlerimize yardım
götürüyoruz elhamdülillah.
Suriye’de savaştan kaçıp geldiniz. Türkiye’de
size yapılan erzak yardımlarının yanı sıra psikolojik desteğe de ihtiyacınız
oluyor mu? Bu anlamda neler yapılmasını istersiniz?
Bu durumu biz kendimiz seçmedik. Suriye’de yaşananlar
gerçekten bir fitnedir. Allah, Türkiye’yi böyle bir belaya düşürmesin!..
Suriyeliler olarak evet, bizler zor durumdayız bugün.
Ancak insan hayır ve şerrin Allah’tan geldiğine inanıyorsa; yaşadıklarımızla
ilgili yapılacak bir şey kalmamışsa, Allah’a tevekkül etmekten, teslim olmaktan
ve sabretmekten başka çaremiz kalmıyor.
Yaşadıklarımızın psikolojik tarafına geçmeden önce şunu
size söylemeliyim, maddi destek olmadan manevi yardım olamaz! Çünkü Suriye’de
savaştan kaçarak buraya gelen bir ailenin evi olmazsa, evde eşyaları
bulunmazsa, yiyeceği bir şey yoksa gerçekten ona psikolojik destek vermeniz çok
zor. Önce maddi sonra manevi destek olabilirsiniz.
Suriyeliler’in neler yaşadıklarını bilmeyen
insanlarla karşılaşabiliyoruz. Bu insanlar Suriyeliler’in çalışıp
geçinebildiklerini düşünüyorlar. İşin doğrusu öyle mi?
Durum dışarıdan görüldüğü gibi değil. Mesela, Türkiye’ye
Suriye’den gelen yaşlı insanlar çalışamıyor. Bunlar mecburen evde kalıyor ve iş
bulabilirse geçici işlerde çalışabiliyorlar. Bu yüzden bazı evlerde bir adam
çalışıp bütün ev halkına bakarken, bazı evlerde 4-5 erkek çalışarak evini
geçindirebiliyor. Bu yüzden dengesiz gelirlere sahip Suriyeliler bulunuyor.
Kiminin geliri bin lira kiminin dört bin lira. Bu iki ailenin yaşadıkları şey
aynı olamaz! İşte burada vakıflar, dernekler veya devletin yardımları geliri az
olan ya da hiç olmayan yardıma muhtaç yaralı ailelere merhem oluyor.

