![]() |
| Yusuf’un Dünyası |
“Türkiye’de çocukların izleyebileceği dini çizgi film var
mı?” diye sorduğunuzda alacağınız cevap tek: Yusuf’un Dünyası.
TRT Diyanet tarafından çekilen Yusuf’un Dünyası dışında
maalesef İslam’ı anlatan ciddi çizgi filmlerle karşılaşmıyoruz.
Peki, niye dini çizgi film yapamıyoruz? Bu soruya çeşitli
cevaplar verilebilir fakat bu bizim hiçbir şey yapmayacağımız anlamına
gelmiyor. Bu soruyu kendimize dert edinmenin zamanı geldi ve geçiyor.
Çocuklarımızı yalnızca eğlendiren ve vaktini boşa harcayan, hatta bazen kötü
davranışlar kazanmasına aracı olan çizgi filmlere karşı dinimizi ve güzel
davranışları öğretebileceğimiz, didaktik olmayan ve vaaz içermeyen çizgi
filmlere ihtiyacımız var. ‘Sinema ve din eğitimi’ alanında akademik
çalışmalara, bu alanı kullanan özel teşebbüslere gerekli desteği vererek iyi
işler çıkarmamız mümkün.
‘Türkiye'de çizgi filmler ve din eğitimi’ üzerine Marmara
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Eğitimi
Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Bilal
Yorulmaz ile konuştuk.
Batılı filmlerden, sinemadan kaçınıyoruz çocuklarımıza izletmeyelim diye ancak bir, nereye kadar izletmeyeceğiz? İki, bunun yerini ne ile dolduracağız? Üç, hiçbirini izletmediğimiz zaman çocuklarımız bundan daha steril bir eğitim ortamı bulabilecekler mi?
Çocuğunuza 3-4 yaşına kadar hiçbir şey izletmeyin. Çocuk
tabletten, bilgisayardan, akıllı telefondan, televizyondan tamamen uzak dursun;
oyun oynayın çocuğunuzla. Çocuk reklamları izlerken çok güzel yemek yiyor diye
anneler reklam izletirler. İzletmeyin! Çocuk az yesin ama bu reklam filmlerini
de izlemesin.
Çocuğu 3-4 yaşına kadar bu tür iletişim araçlarından ne
kadar uzak tutabilirsek o kadar iyi. Bir süre sonra zaten
engelleyemeyeceksiniz. Neden? Babaannesine veya anneannesine gidecek, orada
televizyonu görecek; arkadaşı konuşacak ya da kreşe gidecek, orada öğrenecek…
İşte bu noktadan sonra da kontrollü bir izletme sağlamamız gerekiyor. Önce anne
ve babası izleyecek çocuğun izleyeceği şeyleri, ondan sonra çocuğunuza belli
bir süre dâhilinde izletebilirsiniz. Kendiniz ‘bir sıkıntı yok bunda’
diyorsanız mümkün olduğunca az, günlük 20-30 dakikayı geçmeyecek şekilde çizgi
filmleri izletebilirsiniz. Daha sonra yaş ilerledikçe süre arttırılabilir.
Burada önemli olan çocuğa çizgi film vb. şeyleri
kontrollü bir şekilde izletmeniz. Kontrollü bir şekilde izletmezseniz çocuk onu
tabu haline getirebilir. Bu sefer televizyonun karşısından kalkmaz. Bu da iyi
bir şey değil. Tabu haline getirmeden aradaki dengeyi gözetmek gerekiyor.
Önemli olan televizyonu, internetteki videoları çocuk için cazibe nesnesi
haline getirmemek.
Bu denetimi televizyonda yapmak zor olmaz mı?
Evet, bunu TV’de yapmak zor olacaktır. Benim tavsiyem
zaten mümkünse evde televizyon olmaması yönünde. TV olduğu zaman bir film, dizi
bitiyor; diğeri başlıyor. Ama bilgisayardan izletirseniz sadece o videoyu ya da
filmi izler ve biter.
![]() |
| Yrd. Doç. Dr. Bilal Yorulmaz |
HER
MÜSLÜMAN MUTLAKA FİLM OKUMAYI ÖĞRENMELİ
Çocuk büyüdüğünde denetimli izletmeye devam
edecek miyiz?
Çocuğumuz lise, üniversite çağına geldiğinde onun
üzerindeki kontrolümüz azalacağından o zaman da çocuğa film okumayı öğretmemiz
gerekiyor.
Film okumanın inceliklerini, filmde verilmek istenen
mesajları kendisi çözecek hale gelmeli. Yetişkinler olarak önce biz bunu
öğrenmeliyiz. O yüzden film okuma işi çok önemli. Her Müslümanın mutlaka film
okumayı öğrenmesi gerekiyor.
Neden film okumayı öğrenmeliyiz?
Çünkü sinema-televizyon çok büyük bir öğretmendir.
Evinizde televizyon varsa çocuğunuzun öğretmeni siz değilsinizdir. Eğer siz
film okumayı bilmiyorsanız, o filmlerle size verilen bütün bilinçaltı
mesajlara, alt metinlere karşı dayanaksız bir hale geliyorsunuz. Bu yüzden film
okumayı öğrenmelisiniz.
Sorumlu bir ebeveyn film izlemez, filmi okur. Çünkü film
izlemek pasif bir eylemdir. Mesela 7 yaşındaki çocuktan 70 yaşındaki dedeye
kadar herkes 1,5 saatlik filmi 1,5 saatte izler bitirir. Ama herkesin eline aynı
kitabı versek farklı bir zamanda bitirir o kitabı. Filmi izlerken bir tren
vagonu gibi peşine takılıp gideriz. Ama kitap okurken aktifizdir. O yüzden
‘film okuma’ diyoruz. Film okumaktan kastımız filmi izlemek değil; filmi aktif
bir şekilde değerlendirmek, yorumlamak, arka planlarını görmektir. Sorumlu bir
ebeveynin yapması gereken şey budur. Eğer bunu yapabilirsek o filmlerdeki
zararı en aza indirebiliriz. Ama filmin izleyicisi olursak, pasif bir şekilde
onun arkasından gidersek bu zararların hepsine maruz kalırız.
PEYGAMBERİMİZ
YAPARAK-GÖSTEREREK İSLAM’I ÖĞRETTİ
Sinema ile din eğitimi mümkün mü? Filmde bir
karaktere benzeme isteğini yani model almayı din eğitiminde kullanılabilir
miyiz?
Kullanılabilir tabi. Efendimiz (s.a.v.) de bunu yapıyordu. Peygamberimiz ne ahlaki
ilkelerde ne ibadetlerde hiçbirisinde nasihat verip bir kenara çekilmedi.
‘Allah size şunu emrediyor, yapın’ demedi. “Namazı benden gördüğün gibi kıl”
dedi ve kendisi gösterdi. “Ben en güzel ahlak örneği olarak gönderildim” dedi
ve o ahlakı yaşadı. Yani insanlara ‘doğru olun’ demedi Peygamberimiz (s.a.v.),
doğruluğu gösterdi onlara.

Bu anlamda en etkili öğrenme, model alarak öğrenmedir.
Peygamberimiz (s.a.v.) sadece Kur’ân-ı Kerim’i tebliğ eden bir insan olsaydı ve
bunu hiç yaşamasaydı İslam bu kadar yayılıp gelişmez, insanlara bu kadar tesir
etmezdi. Efendimiz (s.a.v.) İslam’ı yaşadı, bir Müslümanın nasıl olması
gerektiğini gösterdi. İşte filmlerin, TV’nin gücü de buradadır. Hiçbir film
size vaaz etmez, nasihat etmez; kötülükleri de nasihat etmez.
Bir film size şunu söylemez: ‘Bak içki içmek güzel bir
şey, içki iç. Uyuşturucu kullan, çok zevk alacaksın’ demez. Ama onu içtiği
zaman veya o kötülüğü yaptığı zaman zevk alan insanları gösterir bize. Bunu
model almamızı bekler bizden. Onları karizmatik karakterler olarak gösterir
bize. Yani kötülüğü de iyiliği de nasihat ile değil, en güçlü öğretim tekniği
ile bize öğretir. O yüzden çocuklar da yetişkinler de karşılarında model
alacakları insanları görmek isterler.
Sinema, insanlara model alarak öğrettiği için etkilidir.
O yüzden biz sinemanın gücünü kullanarak ahlaki ilkeleri çocuklara aşılamak
istiyorsak karizmatik karakterleri ahlaki ilkelere büründürüp o şekilde
çocuklara sunacağız. O karakter vaaz etmesin, yaşasın; biz de örnek alalım.
Yaptığımız yerli çizgi filmlerde bunu başarmamız gerek.
DEVLET,
DİNİ ÇİZGİ FİLMLERE DESTEK VERMELİ
Türkiye’de çocuklara İslam’ı anlatan, öğreten
bir çizgi film var mı?
TRT Diyanet’in yayınladığı Yusuf’un Dünyası var
ama bunun biraz daha geliştirilmesi lazım. Yusuf serisi, anaokulu ya da
okulöncesi çağındaki çocuklar uygun bir yapım fakat ondan sonrası için etkili
değil. Bu ciddi anlamda büyük bir problem bizim için. Çok fazla böyle yapımlar
yok. Olanlar da biraz didaktik kaçıyor.
Birçok çocuk Yusuf’un Dünyası’nı izlemez,
sıkıcı gelir daha aksiyonlu yapımlar varken. Devletin buna destek vermesi
lazım. Hibe vererek bu tür yapımları destekleyebilirler. Mesela TRT Diyanet,
özellikle bu işe el atabilir. Yusuf’un Dünyası gibi çizgi
filmler yaptırsın, yapsın, buna destek verilsin.
Nasıl bir dini çizgi film yapılabilir?
Film tamamen baştan sona dini hikâye anlatmasın. Hayatın
içinden bir şey olsun, karizmatik ve sempatik karakterler dini hayatı yaşasın.
Hangi filmleri çocuklara izletebiliriz?
Diyanet’in Kur’ân kursu öğreticilerine verdiğim birçok
seminer oldu. Hocaların bana en çok sordukları sorulardan biri de buydu: “Hocam
çocuklara ne izletelim?” Benim İzlenesi Filmler kitabım işte
bu ihtiyaca cevap olmak üzere hazırlanmış bir kitaptır. Orada 30 tane seçme
film var. Bir insanın ailesi ile sıkılmadan, utanmadan izleyebileceği filmler
bunlar.
İkinci bir yol olarak, filmin içerisinden 2-3 dakikalık
bölümleri kesip kullanabileceğimiz filmler var. Bununla ilgili de Perdeden
Gönüllere kitabını hazırladım. Burada da 70 tane filmden kesitler
var. O kesitlerin hangi ayetlerle yorumlanabileceği, ilişkilendirilebileceği
anlatılıyor.
AİLECE
İZLENEBİLECEK FİLMLER
Ailece izlenebilecek bu 30 filmi söyleyebilir
misiniz?
İlk anda aklıma gelenler; Baran, Söğüt Ağacı,
Cennetin Çocukları, Cennetin Rengi, Hain (Traitor), Benim Adım Khan (My Name Is
Khan), Horton (Horton Hears A Who!), 12 Angry Men, 120, Serçelerin Şarkısı,
Çizme, Danimarkalı Gelin, A Seperation, The Last Prophet, Reis Bey, Sürgün, To
Kill A Mockingbird, Every Child is Special, Mommo, Çöl Aslanı…
Son olarak, çocuklara çizgi film izletirken
nelere dikkat etmeliyiz?
Televizyondaki çocuk kanallarını izletirken son derece
dikkatli olmamız gerekiyor, problemli yapımlar olabiliyor. Veli önce kendisi
izleyecek, değerlendirecek, okumasını yapacak, sonra çocuğuna izletecek. Genel
kuralımız bu olmalı.
Bazen piyasada dini çizgi film diye satılan şeylerde bile
çok büyük problemler olabiliyor. Mesela Hükümdar Peygamberlerle ilgili bir
seride Kur’an’da ismi yer almayan peygamberlerden bahsediliyor. Ya da aşırı
şiddet görüntüleri yer alıyor. Bazen de filmler İran’dan geliyor. Orada da
peygamberlerin doğrudan resmedilmesi gibi durumlar var; o da Sünni dünyaya çok
fazla uymuyor. Çok dikkatli olmak lazım, tedbirli hareket etmek gerekiyor. ‘Bu
kanaldan zarar gelmez, şu dağıtım şirketi iyidir’ demeden, adamakıllı incelemek
gerekiyor hepsini.


