Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Milli Eğitim
Müdürlüğü, Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi ve Karar Gazetesi'nin
destekleriyle yapılan 3. Genç Öncüler
Kısa Film Yarışması’nın ödül töreni 17 Nisan’da Ali Emiri Efendi Kültür
Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Jürisinde İhsan
Kabil, Cihan Aktaş, Abdulhamit Güler, Ayşe Şahinboy Doğan, Bünyamin Yılmaz ve Emre Karapınar’ın yer aldığı
yarışmada, 204 eser içerisinden 5 film dereceye girdi, 5 film ise mansiyon
ödülü kazandı.
Yarışmada birincilik ödülünü “Baki” adlı filmle Alihan Erbaş ve Harun Köybaşı, ikincilik
ödülünü “Benim Babam” filmiyle
Elif Duygu Akça, üçüncülük ödülünü ise “Dönüş” adlı filmiyle Ömer Yavuzoğlu aldı. “Elli Kuruş” filmiyle Kenan Şahin
Genç Öncüler Özel Ödülü’nün, “Çevirmen” filmiyle
Emre Kayiş Jüri Özel Ödülü’nün sahibi oldu.
Mansiyon ödüllerini ise “Denge” filmiyle Ahmet Abdullah Karaca, “Bana Güven” filmiyle Muzaffer
Onuk, “Kırmızı Top” filmiyle
Ömer Tayyip Erdoğan ve Fatih Kaçmaz, “Yük” filmiyle Sefa Çelik ve Mehmet Kemal Bayrak aldı.
Baki (Birincilik Ödülü)
Belgesel türündeki Baki filmi, Yozgat’ın Deveci Köyü’nde yaşayan 79
yaşındaki Emine Uslu ninenin, 46 yaşındaki şizofreni hastası oğlu Baki Uslu ile
yaşadığı zorlu, güzel, sımsıcak gerçek bir hayat hikâyesine götürür bizi. Baki
iki yaşındayken babası trafik kazasında ölür ve annesi üç çocuğuyla bir başına
kalır. Annesinin gözünden oğlunun nasıl hasta olduğu ve tedavisi için neler
yapıldığı anlatılırken, Baki’nin günlük hayatta yaşadıkları kameranın gözünden
bizimle buluşur.
Annesine yardımcı olmak için evin günlük meşgalesinde ona
yardımcı olan Baki’den insanların korktuğunu söyler annesi ve ekler: “İnsanlar
boşuna korkuyor, korkulacak hasta değil ki o, ‘akıllı hasta’ Baki. Hiç kimseye bir
şey yapmıyor. Onunla rahat konuşanları seviyor… ‘Anne seni çok seviyorum. Sen
olmasan bana kim bakacak’ diyor.”
Ahmet Uluçay’ın “Çocukların,
kedilerin ve delilerin olmadığı bir film düşünemiyorum” sözü, bu filmi
izlerken hep kulaklarımda yankılandı. Bu filme yansıyan tarafı Baki’nin “deli”
olarak algılanmasıyla alakalı… Hâlbuki Baki; çocukça bir kalbe sahip,
yardımsever, cana yakın, kendi halinde, annesini seven biri. Baki “deli” ise
biz neyiz, düşünmeden edemiyor insan. Birçok festivalde ödül alan filmin
hakikatli bir yanı var. Ne kadar anlatsam o kadar yarım kalacak, o yüzden siz
en iyisi izleyin.
Baki filmini izlemek
için tıklayınız.
Alihan Erbaş ve Harun Köybaşı kimdir?
1995 yılında Ankara’da doğdular. İlkokul ve lise
eğitimlerini Ankara’da tamamladıktan sonra 2015 yılında Kırıkkale Üniversitesi
Kırıkkale Meslek Yüksek Okulu Görsel, İşitsel Teknikler ve Medya Yapımcılığı,
Radyo ve Televizyon Programcılığı bölümünde okudular. Kastamonu Üniversitesi
İletişim Fakültesi Radyo TV Sinema bölümünde lisans eğitimlerine devam
ediyorlar.
Benim Babam (İkincilik Ödülü)
15 Temmuz kalkışmasını konu alan Benim Babam filmde Ali, 8
yaşlarında ilkokula giden bir çocuktur. Derste öğretmeni öğrencilerine
büyüyünce ne olmak istediklerine dair kompozisyon yazmasını ister. Ali “Ben
büyüyünce babam olmak istiyorum” diye başlar kompozisyonuna ve babasının
hikâyesini anlatır. Babasının iyi özelliklerini anlattıktan sonra 15 Temmuz
darbe girişiminde babası ile birlikte sokağa çıkıp darbeye nasıl direndiklerini
anlatır. Ali’nin babası kahramandır çünkü 15 Temmuz’da tankın altında şehit
olmuştur.
Elif Duygu Akça kimdir?
1979’da İstanbul’da doğdu. Gazi Üniversitesi Çocuk Gelişimi
ve Eğitimi Öğretmenliği mezunu. Halen Sancaktepe Tolga Çınar Mesleki ve Teknik
Anadolu Lisesi’nde Çocuk Gelişimi ve Eğitimi öğretmeni olarak görev yapıyor.
Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde aldığı tiyatro eğitiminden sonra sinema ve
tiyatro çalışmaları yapmaya başladı. Öğrencileriyle gerçekleştirdiği düşük
bütçeli kısa filmlerle birçok festivale katıldı.
Benim Babam filmini izlemek
için tıklayınız.
Dönüş (Üçüncülük Ödülü)
Türkiye’nin güneyinde bir kasabada yaşayan iki küçük dostun
içsel dönüşümleri olarak izleyebileceğiniz, merhamet ve pişmanlık temalı bir film Dönüş. İki arkadaş başkasına ait bir
bahçededir; biri ağaçtan elma çalmaya çalışırken diğeri de hayvanlara eziyet
etmektedir. Bahçe sahibinin görmesiyle oradan kaçarlar. Gece rüyasında yaptığı
yanlışı fark eden çocuk, uykusundan uyanır ve yanlışını düzeltmek için geri
döner.
Ömer Yavuzoğlu kimdir?
1992 yılında Ankara’da doğdu. 2017 yılında Okan
Üniversitesi Sinema Televizyon bölümünden mezun oldu. Yönetmen asistanı ve
kameraman olarak reklam ve sinema sektöründe çalışmaktadır. Senaryosunu yazdığı
filmler birçok kısa film yarışmasında gösterime girdi. Kısa filmlerle ilgili
tanıtım ve reklam filmleri çekmektedir. İstanbul’da ikamet etmektedir.
Dönüş filmini izlemek
için tıklayınız.
Çevirmen (Jüri Özel Ödülü)
Çevirmen,
sahip olduğu gücün ağırlığını deneyimlemek zorunda kalan mülteci Yusuf’un
hikâyesidir. Babası Türk olduğu için Türkçe konuşmayı bilen Yusuf,
büyükbabalarıyla birlikte bir Türk sınır kasabasında yaşayan 13 yaşında bir
mülteci çocuğudur. Günlerini tam bir yabancılaşma içinde geçiren Yusuf'u
heyecanlandıran tek şey, kendisinden hoşlandığı 15 yaşında bir kız olan
Amina'nın varlığıdır.
Bir gün Amina yanına gelir ve kendisi için bir iyilik
yapmasını ister. Bu olay Yusuf'u çok heyecanlandırır ama kısa bir süre sonra
Yusuf’un heyecanı sona erer. Çünkü Amina, Yusuf’tan, hoşlandığı ama dilini
konuşamadığı bir başka Türk genciyle buluşmalarında arasında tercüman olmasını
istemiştir. Yusuf, hayal kırıklığına uğrar ve gencin Amina’ya söylediklerini
yalan-yanlış çevirir, aralarını bozar. Filmin birçok festivalde ödül aldığını
da belirtelim.
Çevirmen filmini izlemek
için tıklayınız.
Emre Kayiş kimdir?
1984 yılında Ankara’da doğan senarist ve yönetmen Emre
Kayiş, lisans eğitiminin ardından yüksek lisansını Ankara Üniversitesi Hukuk
Fakültesi’nde tamamladı. Daha sonra London Film School’da sinema eğitimi aldı
ve yüksek lisans derecesini yine aynı okulda film yönetmenliği bölümünde
tamamladı.
Elli Kuruş (Genç Öncüler Özel Ödülü)
Poğaça almak için gittiği pastanede kendisine fazla para
üstü verildiğini fark eden ortaokul imam hatip öğrencisi Muharrem, öğretmeninin
kul hakkı üzerine söylediklerini hatırlar ve açlığı ile vicdanı arasında bir
karar vermek zorunda kalır. Öğretmeninin anlattıkları vicdanını harekete
geçirir ve fazladan aldığı 50 kuruşu pastaneciye koşarak götürür. Pastaneci de
ona hediye olarak tüm sınıfa yetecek kadar poğaça verir. “50 Kuruş”,
helal-haram, kul hakkı hassasiyeti gibi değerleri çocuklara öğreten mesajıyla
dikkat çeken bir film.
Kenan Şahin kimdir?
1982 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi
Amerikan Kültür ve Edebiyatı mezunu olup, MEB’e bağlı olarak İngilizce
öğretmenliği yapmaktadır. Marmara Üniversitesi Tezli Kişilerarası İletişim
Yüksek Lisans programında tez aşamasında olan Şahin, evli ve bir çocuk
babasıdır.
Elli Kuruş filmini izlemek
için tıklayınız.





