Kazak asıllı Rus yönetmen Timur Bekmambetov’un son filmi
fantastik, korku, gerilim üçlemesi “Vampir Avcısı: Abraham Lincoln”. Seth
Grahame-Smith'in aynı adlı romanından uyarlanan filmin yapımcılığını ise Tim
Burton üstleniyor. 3 D olarakta gösterime giren film, fantastik tonlu
bir aksiyon filmi olarak öne çıkıyor.
Film, Abraham Lincoln’un üç
dönemini (çocukluk, yetişkinlik, başkanlık) anlatıyor olmasından dolayı birçok
olayın peşinde koşturuyor bizi. Hem vampirlerle ilgili derin bir yarası olan
ABD başkanı hem de yalnızca kan emmeyip Amerikan iç savaşının içinde yer alan
vampirler…
Amerika yeni bir Hollywood yapımıyla yine kendisiyle hesaplaşma peşinde! Tarihi bir tarafı olmasından dolayı ise korku ve aksiyon türü severler için izlenilebilir bir film olma özelliğini taşıyor Vampir Avcısı. Ama bir şartla: Amerika’nın kendi kendisine ışık tutmasını fark edebilme öngörüsüyle!
VAMPİR AVLAYAN AMERİKAN BAŞKANI: ABRAHAM LİNCOLN
Amerika yeni bir Hollywood yapımıyla yine kendisiyle hesaplaşma peşinde! Tarihi bir tarafı olmasından dolayı ise korku ve aksiyon türü severler için izlenilebilir bir film olma özelliğini taşıyor Vampir Avcısı. Ama bir şartla: Amerika’nın kendi kendisine ışık tutmasını fark edebilme öngörüsüyle!
VAMPİR AVLAYAN AMERİKAN BAŞKANI: ABRAHAM LİNCOLN
Abraham Lincoln daha küçük bir
çocukken annesi hasta olur. Hastalığı iyileşmez ve annesi bir türlü tedaviye
cevap vermez. Lincoln bir gece evde dolaşırken annesinin yanında birden beliren
vampiri görür ve irkilir. Annesine o hastalığı vampir bulaştırır ve annesinin
ölümüne de böylelikle bir vampir sebep olacaktır. Çünkü vampirin bulaştırdığı
hastalık ölümcüldür. Henüz hayatının başında böyle bir olayla karşılaşan
Lincoln, hayatının bundan sonraki dönemini de vampirler üzerine araştırma
yaparak geçirir. Ve kendi kendisine gizli bir söz verir: Hayatını bundan sonra
vampirleri bulmaya ve onları öldürmeye adayacaktır. Yani hayatını bu intikam
yeminini gerçekleştirmenin peşinde harcayacaktır.
Vampirleri kendisine hedef
seçen Lincoln, araştırmalarını onları nasıl öldürebileceği üzerinden düşünür
ama pek bir şey de yapamaz. Çünkü daha hiçbir vampirle karşılaşmamıştır ve
onlara karşı kendisini nasıl savunacağını da bilmemektedir. Günler geçer, aylar
geçer, yıllar bir bir devrilir ve Lincoln artık büyümüştür. Hâlâ gizli amacını
kimse bilmemektedir. Ve bir gün barda yanındaki adam birdenbire “Bu kadar
daldığına göre ya birini öldüreceksin ya da birine çok aşıksın” der. Ama
Lincoln karşısında böyle konuşan adamın bir vampir olduğunu elbette
bilmez.
Lincoln bu adamla konuşurken
gizli sırrından bahseder ona. Adam da kendisine vampirlerle ilgili olarak
yardımcı olabileceğini, bu konuda bilgisi olduğunu söyler. Ama adam aynı
zamanda Lincoln’e burada bir oyun da yapacaktır ki filmin sonunda Lincoln’de bu
oyunu anlayacaktır. Vampirlerle ilgili her şeyi ona anlatan adam diğer
vampirlerin ölmesini istediğinden böyle bir işe kalkışır. Ve vampirlerin bütün
sırrını ona anlatır. Lincoln adamın anlattığı her şeyi, daha önce bildiği ve
öğrendiklerini de günlüğüne not eder.
VAMRİRLER ÜLKESİ: AMERİKA
Bu sırada başka olaylar da
gelişiyor. Lincoln gizli amacını gerçekleştirmek, annesinin katili olan
vampirleri yok etmek için işe koyuluyor, sırayla bütün vampirleri öldürmeye
başlıyor. Elinde sadece baltası var. Daha sonra ilk başta kendisine vampirleri
öğreten o adamı birinin kanını emerken görür ve onun da vampir olduğunu anlar.
Artık o da hedeflerinden birisidir. Ama Lincoln onu öldürmek için uğraşırken o
adamda sevdiği kız üzerinden Lincoln’u tehdit eder. Lincoln de hiçbir şey
yapmamaya karar verir. Kendi hayatına devam edecektir ve bu sayfayı
kapatacaktır. Üniversitede hukuk eğitimini tamamlar. Siyasete girer. Ve
siyasette giderek büyür, halka brifingler vermeye başlar. İçindeki öfke yön
değiştirerek karşısında her şeyi ülke adına yapma isteğine dönüşür ve bu yönde
harekete geçer. Halkı teşkilatlandırır, aldığı kararlarla bir yerlere gelmeyi
hak eder artık.
Amerika’da iç savaş
yaşanıyordur ve Lincoln başkandır ve bu iç savaşı bitirmek ister. Kölelik
sisteminin karşında durur, onu da kaldırmayı istemektedir. Devlet başkanı
olarak savaşla ilgili verdiği kararlarla ilk başta çok fazla insanın ölmesine
neden olur. Amerika bu savaşla ya var olacak ya da yok olacaktır. Lincoln büyük
kayıplara rağmen verdiği kararın arkasında durur ve savaşa devam eder.
Amerika, kurtuluş ümidini
Lincoln’e bağlamıştır. Tüm bunlar yaşanırken vampirler tekrar ortaya çıkar.
Amerika’nın varlık ve yokluk savaşında artık vampirler de vardır. Savaş vampir
birlikleriyle Lincoln’un Amerikan birlikleri arasında gerçekleşecektir.
Vampirler Amerika’nın tek hakimi olmak isterler. Lincoln vampirlerin yok
olmasını sağlayacak fikirler üzerinde uzun uzun düşünür. Ve savaşın son
saldırısında stratejisini değiştirir.
Sonunda vampirlerle ilgili ilk
bilgileri veren arkadaşının, gümüşlerle ilgili bilgilerini günlüklerinde okur
ve hatırlar, hemen bu yönde harekete geçer. Ülkedeki bütün gümüşleri toplatır
ve bunları trenle taşıyor gibi göstererek bütün vampirleri trene çeker. Hâlbuki
Lincoln halkın yardımıyla bütün gümüşlükleri kurşuna dönüştürmüştür ve yine
halkın yardımıyla bu kurşunları kara yolunu kullanarak savaş meydanına
taşımıştır. Bütün vampirler Lincoln’un hazırladığı tuzağa düşmüştür. Gümüşler
savaş meydanına ulaşır. Ve bu şekilde de zafer elde edilir.
Ve bir Hollywood filmi klasiği
olarak Amerika’nın kurtuluşuna bağlanan sonuç kısmıyla da Abraham Lincoln
Amerika’nın kahramanı olarak başköşedeki yerini almış oluyor. Yine savaşı
Amerika kazanıyor, yine kötülere karşı iyi olan Amerika oluyor, ve nedendir
bilinmez yine güzelliğin peşinde olan Amerika oluyor!
