Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, “Sizi gerçek
muhtaçlara ulaştırır” sloganıyla 2005 yılında kuruldu. Türkiye’de ve dünyanın
birçok bölgesinde ihtiyaç sahiplerine ulaşan, onlara maddi ve manevi her
şekilde destek olmayı ilke edinen bir yardım kuruluşudur. Cansuyu Derneği’nin
amacı: afet, savaş, terör gibi olağanüstü ve olağan zamanlarda yurt içendeki ve
yurt dışındaki ihtiyaç sahiplerine gıda, giyim, sağlık, eğitim, yakacak, kira,
barınma, evlenme, yuva kurma, iş kurma, konut vb. bütün hususlarda ayni, nakdi
her türlü maddi ve manevi yardımda bulunmaktır.
Cansuyu Derneği, Türkiye başta olmak
üzere Orta Afrika, Doğu Afrika, Güney Afrika, Uzakdoğu Asya, Orta Asya, Güney
Asya, Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkaslar’da mazlum ve muhtaçlar için kurban
kesiyor, Ramazan yardımlarını dağıtıyor, acil durumlarda ve felaket
zamanlarında acil ihtiyaçları karşılıyor ve birçok kalıcı projeye imza atıyor.
Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin
yapmış olduğu çalışmaları Cansuyu
Derneği Genel Başkanı Mustafa Köylü Bey’le konuştuk.
CANSUYU
YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİ
"FAALİYETLERİMİZ İSLAM DÜNYASI, YURTDIŞI AĞIRLIKLI OLARAK
DEVAM ETMEKTE"
Hangi amaçla ne zaman kuruldunuz? Bugüne kadar yapmış olduğunuz
çalışmalar hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
Derneğimiz, 31 Ağustos 2005 tarihinde emekli bakan,
milletvekili, işadamı ve bürokratlardan oluşan bir grup tarafından yoksulluk,
hastalık, afet, göç, savaş ve terör gibi nedenlerle muhtaç duruma düşmüş
insanlara yardım etmek maksadıyla kurulmuş ve 15 Ekim 2005 tarihinde de fiilen
çalışmaya başlamıştır.
Ne tür yardım faaliyetleriniz var? Yurtdışı yardım faaliyetleriniz
var mı?
Faaliyetlerimiz bilhassa İslam dünyasındaki vahim tablolar ve
hayırseverlerin bağış şartları sebebiyle yurtdışı ağırlıklı olarak devam
etmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte eğitim seferberliğine imza
attık. “Bir engeli de sen kaldır. Bir engelliyi de sen güldür” sloganıyla
hayata geçen kampanya ile ilk ve orta dereceli okullarda okuyan, ortopedik
engeli olup maddi imkânsızlıklar nedeniyle tekerlekli sandalyesi olmayan 1615
engelli öğrenciye tekerlekli sandalye hediye ettik.
Sadece bu son Ramazan ayında Bangladeş’te 8.000, Komor
adalarında 500, Mali’de 600, Benin’de 350, Togo’da 250, Azerbaycan’daki Çeçen
Kamplarında 600, Kamboçya’da 500, Vietnam’da 200, Brezilya’da 300, Guyana’da
800, Surinam’da 900, Gazze’de 1.000, Gürcistan’daki Çeçen kamplarında 500,
Nijer’de 1.000, Burkina Faso’da 750, Lübnan’da 780, Irak’da 350, Pakistan’da
1.000, Arakan’da 5.000 ve Etiyopya’da 600 adet erzak kolisi dağıttık. Toplam
24.700 koli erzak dağıtımı yaptık.
Hayata geçirdiğimiz ‘su kuyusu projesi’ ile susuzluk ve
kuraklığın sebep olduğu salgın hastalıklar sonucu çocukların öldüğü Afrika’nın
en kurak bölgelerine su kuyuları açtık. Hayırseverlerin isimleriyle hizmete
açılan su kuyuları Afrika’da hayati bir soruna çözüm oluyor. Afrika ve diğer
kurak bölgelere yönelik su kuyusu açma projesi kapsamı genişleyerek devam
ediyor. Şu anda açtığımız kuyu sayısı 600’ü geçti ve hızla artmakta.
Depremde; Pakistan’da, Endonezya’da, Elazığ’da, Savaşta;
Lübnan’da, Tsunami’de; Sumatra’da, Yangında; Çankırı’da, Sel felaketinde;
Ordu’da, Batman’da, İstanbul’da, Pakistan’da Filipinler’de afetzede, mağdur,
mazlum ve yetimlerin imdadına koştuk.
Pakistan’da bir cami, bir okul kurduk. Depremzedeler için
Protez-Ortez ve Rehabilitasyon merkezi açtık. Gazze’de 600 kişilik büyük bir
yetimhane inşaatımız devam etmekte. Kosova’da bir Kız Öğrenci Yurdu yaptırdık.
Kamerun da bir cami yaptırdık. Gana’da, Nijer’de, Kamerun’da tarım projelerimiz
devam etmekte. Somali’de büyük bir lise ve meslek eğitimlerinin verileceği
meslek lisesinin inşaatı devam etmekte. Türkiye’de yoksulluk içinde yaşayan ya
da çeşitli nedenlerle evlerini kaybeden ailelerin sıcak bir yuvaya kavuşmasına
vesile olduk. Çeşitli nedenlerle ayağını ve bacağını kaybetmiş mağdurlara
protez taktırdık. İhtiyaç sahibi öğrencilere, burs, kırtasiye malzemesi, kitap
ve kıyafet yardımında bulunduk. Azerbaycan’da bulunan Çeçen mülteci ailelerin
çocuklarını sünnet ettirdik. Yurt içinden müracaat eden ve yardım talebinde
bulunan yüz binlerce aileye ayni ve nakdi yardım yaptık.
Kurulduğumuz günden beri Filistin ve Gazze’nin yanında olduk.
Özellikle ambargo sırasında her türlü ayni ve nakdi yardımda bulunduk.
İlaçsızlıktan masum çocuk ve yaşlıların hayatını kaybettiği Gazze’deki
hastanelere ihtiyaç duyulan bütün ilaçları gönderdik. Son saldırılarda
gökyüzünden bombalar yağarken Filistinli kardeşlerimizin yaralarını sarmak için
biz oradaydık.
Gazze’deki yaraların sarılması için ‘Yetim’ ve ‘Kardeş Aile’
projelerini hayata geçirdik. İlk etapta Gazze’de yaşayan ve aileleri dağılmış,
boyunları bükük kalmış yüzlerce yetime sponsorluk yöntemiyle sahip çıktık. Şu
anda Somali, Gazze, Pakistan, Filistin Kampları, Afganistan ve Türkiye başta
olmak üzere birçok ülkede yetimlerimiz bulunmakta. Hayırseverlerin
sponsorluğunda tüm masraflarını üstlendiğimiz yetimlerin sayısı her geçen gün
artıyor. Türkiye ve diğer ülkelerdeki yetimlere de aynı proje kapsamında sahip
çıkılacak. Projenin yanı sıra yetimlere yönelik yardım faaliyetlerine dün
olduğu gibi bugün de devam ediyoruz.
Son olarak halen devam etmekte olan Gazze’deki yetim merkezimiz
büyük önem taşımaktadır. 600 yetim çocuğun bütün ihtiyaçlarının karşılanacağı
ve içerisinde hastane, rehabilitasyon merkezi, oyun merkezi, ana okulu,
bilgisayar kursu, yüzme havuzu, spor kompleksi, salonlar, dil kursları,
yemekhane ve okul derslerine yardımcı dershane gibi bölümlerin olduğu devasa
külliyenin yapımına devam edilmektedir.
Faaliyetlerimizi ise; Acil Yardımlar, İnsani Yardımlar, Sağlık,
Eğitim, İçme Suyu, Yetim, İbadet Yerleri Yapımı, Kurban, Bireysel Yardımlar,
Kalkındırma Yardımları olarak sıralayabilirim.
"KALKINDIRMA
YARDIMLARINA AĞIRLIK VERMEK ÜZERE KURULDUK"
Türkiye’de
birçok yardım kuruluşu olmasına rağmen siz neden kuruldunuz? Diğer yardım
kuruluşlarından farklı ne tür çalışmalarınız var?
Dünyadaki yoksulluk gittikçe
derinleşmektedir. Alan çok geniştir. Mevcut yardım kuruluşları bu alanın çok az
bir kısmını kapatabilmektedir. Derneğimiz, kalkındırma yardımlarına ağırlık
vermek üzere kurulmuştur.
Yardım faaliyetlerinizi sürdürmenizi sağlayan alt yapıyı nasıl
sağladınız? Beslenme kaynaklarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Yardım organizasyonlarımızın alt yapısını Türkiye’deki
temsilcilerimiz, gönüllülerimiz ve yurtdışında ise partner kuruluşlarımızla
oluşturduk. Derneğimiz faaliyetlerini hayırseverlerin yardımları ile
yürütmektedir.
"YARDIMLARDA ZARURİ İHTİYAÇLAR ÖNCELENİYOR"
Vakfınızın/
Derneğinizin iç denetimini nasıl yapıyorsunuz? Toplanan yardımlarınızın
suistimale uğramaması için iç denetim mekanizmanızı nasıl oluşturuyorsunuz?
Derneğimizin iç denetimi çok sıkı bir şekilde yapılmaktadır.
Ayni ve nakdi bütün giriş ve çıkışlar kayıtlı olarak yapılır. Ülke genelindeki
depo faaliyetlerimiz Genel Merkez tarafından izlenir. Ödemeler mal ve hizmet
tesliminden sonra yapılır. Piyasa araştırması, alım ve ödeme işleri ayrı
ayrı birimler tarafından yapılır. Denetleme Kurulumuz hesaplarımızı her an
denetleyebilirler. Muhasebemizin işlemlerini mali müşavirimiz kontrol eder.
Ayrıca muhasebemiz bağımsız bir yeminli mali müşavirin kontrolünden geçmektedir.
Hangi kriterlere göre ihtiyaç sahiplerini belirliyorsunuz?
Yaptığınız yardımlarda neleri önceliyorsunuz?
Yardımlarda ailenin geliri, evinin durumu, çocuk sayısı, okuyan
çocuk sayısı gibi gider artırıcı unsurlar göz önüne alınarak yardım yapılır
veya yapılmaz. Yardımlarda elektrik, su, gaz gibi zaruri ihtiyaçların
kesilmemesi ve ailenin aç kalmaması öncelenir.
"İNANCIMIZ
BİZİ KARAMSARLIĞA DÜŞMEKTEN UZAK TUTUYOR"
Yardım faaliyetlerinizi yürütürken size heyecan ve umut veren ya
da sizi çok üzen ve karamsarlığa uğratan bir durumla hiç karşılaştınız
mı?
Heyecan, sevinç, üzüntü bizim faaliyet alanımızın olmazsa
olmazlarıdır. Karamsarlık ise kabul edemeyeceğimiz bir duygudur. Şayet
karamsarlığa düşersek faaliyetimiz biter. Milletimizin alicenap tutumu, yönetim
kurulumuzun, temsilci ve gönüllülerimizin fedakarlığı ve inancımız bizi
karamsarlığa düşmekten uzak tutmaktadır.
Yardımlarınızı
nasıl ulaştırıyorsunuz? Kısaca yardımların sizden ihtiyaç sahiplerine ulaşana
kadar nasıl bir yol izlediğinize dair bize bilgi verir misiniz?
Yardımlarımız nakit olarak bankadan, ayni bağışlar ise en yakın
depodan ulaştırılmaktadır. Yurt dışı yardımlarımız ise görevlilerimiz tarafından
yerinden temin edilerek partner kuruluşlarımızla beraber muhtaçlara
ulaştırılmaktadır.
"GÖNÜLLÜLERDE
TERCİHİMİZ, DİLİ VE BÖLGEYİ BİLENLER"
Yardım faaliyetlerine katılmak isteyen insanlarda ne gibi
özellikler arıyorsunuz? Herkes yardım faaliyetlerinize katılabilir mi? Kimleri
gönüllü olarak kabul ediyorsunuz?
Yardım yapma faaliyetlerimize katılmak isteyen kimselerin
bilinir ve daha önceki faaliyetlerinden tanınmış ve referans edilir kimseler
olmasına dikkat ediyoruz. Dili ve bölgeyi bilmesi elbette tercih sebebidir.
Bağış alma konusunda ise elden tahsilat yerine banka yolu ile tahsilatı tercih
ediyoruz.
Türkiye’deki insanların sosyal duyarlılığını nasıl buluyorsunuz?
Yardım kampanyalarınızda sizlere yeterli desteği veriyorlar mı?
Milletimizin hayırseverliği dünyada emsaline rastlanamayacak
derecede yüksektir. Bu ulviyet inancımızın ve medeniyetimizin genlerimize
kodladığı bir güzelliktir. Ancak yaptığımız araştırmalara göre milletimiz
yardımlarının %92’sini bizzat kendisi, %8’i ise kurumlar eli ile yapmaktadır.
Tabi ki bu noktada güvenilirlik ve hesap verebilirlik çok önem arz etmektedir.
Biz, kampanyalarımıza gerekli desteği hamdolsun almaktayız.
YARDIM KURULUŞLARI, DERNEK KATEGORİSİNDE
DEĞERLENDİRİLMEMELİ!"
Türkiye devletinin, yürütmüş olduğunuz yardım faaliyetinde size
olumlu ya da olumsuz ne tür etkisi oluyor? Devletin imkanlarından
yararlanabiliyor musunuz?
Yardım kuruluşları ile ilgili düzenlemeler eskisine göre biraz
rahatlık sağlamıştır. Ancak yardım kuruluşlarının ayrı bir kategoride
değerlendirilmeyip Türkiye’de kurulu 190 bin dernek içinde işlem görmesi başlı
başına bir handikaptır. Bu gereksiz kırtasiye işleri oluşturmakta ve bazı
kısıtlamaları beraberinde getirmektedir. İkinci handikap ise devletin
kendisinin yardım toplamasıdır. Her şeyin özelleştirildiği ve sivilleşmeye önem
verildiği bir ortamda devletin halktan yardım toplamasının mantığını anlamak
mümkün değildir.
Diğer yardım kuruluşlarıyla beraber ortak yardım faaliyeti
yürütüyor musunuz?
Diğer yardım kuruluşları ile zaman zaman bilgi alış verişimiz ve
paslaşmalarımız elbette olmakla beraber henüz maalesef müşterek bir proje
gerçekleştirebilmiş değiliz.
"SOSYAL
YARDIM ÇALIŞMALARI SİVİLLEŞMELİDİR"
Türkiye’nin sosyal yardımlaşma konusunda eksiklerinin neler
olduğunu düşünüyorsunuz? Uluslararası yardımlarda en büyük eksikliğimiz hangi
alandadır?
Sosyal yardım çalışmaları sivilleşmelidir. Sivil Toplum
Kuruluşlarının çalışmaları rahatlatılmalı ve işleri kolaylaştırılmalıdır.
Devletin yapacağı yardımlar Sivil Toplum Kuruluşları eli ile yapılmalıdır.
Hayırseverlerin yapacağı bağışlar hiçbir kısıtlamak olmaksızın Sivil Toplum
Kuruluşları aracılığı ile ulaştırılması sağlanmalıdır. Mesela zekat ve fitre gibi
alanlarda herhangi bir engel olmamalıdır.
Yardım kuruluşlarının, kamu yararına çalışan dernek statüsüne
alınması belli kriterler konularak kolaylaştırılmalı ancak bu şartları kaybeden
derneklerden bu statü geri alınmalıdır.
Uluslararası çalışmalarımızda
en büyük eksikliğimiz devlet akreditasyonumuzun olmamasıdır. Yurtdışında
yapacağımız faaliyetlerde bölgede çalışacak temsilcilerimize isteğe bağlı
olarak resmi bir yazı verilmesinde fayda olacağını düşünüyoruz. Bu durum,
derneklerimizin sahada elini güçlendirecektir.
"GELECEK
10 YILDA SOSYAL YARDIMLARIN FORMATINI DEĞİŞTİREREK İNSANLARA KALKINDIRMA
YARDIMLARI YAPMAYI HEDEFLİYORUZ"
Türkiye’de ve dünyada son 10 yılı değerlendirerek, gelecek 10
yılda nasıl bir sosyal yardım politikası uygulamayı hedefliyorsunuz? Gelecekte
ne gibi yardımlar yapmayı planlıyorsunuz?
Türkiye ve dünyada son 10 yılda yardım çalışmaları hem arttı hem
de daha etkin bir hale geldi. Türkiye açısından bakıldığında dernekler
kanununda yapılan değişiklikler ve halkın gelir seviyesinin artması rol
oynamıştır.
Gelecek 10 yılda sosyal yardımların formatını değiştirerek
insanlara kalkındırma yardımları yapmayı hedefliyoruz. Böylece insanları
hazırcılıktan kurtarıp üretken bir hale gelmelerini hedeflemekteyiz.