Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi’nin son verilerine göre;
Türkiye’deki Suriyeli sayısının 700 bini geçtiği, İstanbul’da yaşayan Suriyeli
sayısının ise 150 bin civarında olduğu belirtiliyor. Artık
İstanbul’un hemen her semtinde Suriyeli mültecilerle karşılaşmak mümkün.
Eminönü’nde Yeni Cami’nin köşesinde, Üsküdar’da metro çıkışında, Fatih’te ya da
Aksaray’da bir parkta…
Eminönü ve Üsküdar’da İstanbul’a gelen Suriyelilerle, Suriye’den
Türkiye’ye, sınır kentlerinden İstanbul’a olan yolculuklarını, neler
yaşadıklarını, halihazırda burada nelere ihtiyaç duyduklarını, savaştan sonra
neler yapmak istediklerini konuştuk.
2010
yılında Tunus’ta başlayan hükûmet karşıtı gösteriler, Suriye’de dahil olmak
üzere Arap dünyasında yayılmış; Mısır, Tunus, Yemen ve Libya’da devrim
yaşanmıştı. Arap ülkelerinde yaşanan hükümet değişiklikleri, anayasal
değişiklikler, sosyal ve politik hayatta köklü değişimler yaşanmasına neden
oldu.
Arap
dünyasında yaşanan en büyük değişim olarak yorumlanan halk hareketleri, 2011
yılında Suriye’deki baskıcı rejime karşı da kendini gösterdi. Suriyeli
muhaliflerin oluşturduğu cephe, Esed yönetimine karşı üç yıldır savaşmaya devam
ediyor.
Suriye
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (SNHR) raporuna göre (Mart 2011-Şubat 2014),
bugüne kadar; iç savaşta 130 binden fazla insanın hayatını kaybettiği
belirtiliyor.
Başbakanlık
Afet ve Acil Durum Yönetimi’nin (AFAD) Şubat 2014 verilerine göre; Türkiye’deki
Suriyeli sayısının ise 700 bini geçtiği ifade ediliyor. İstanbul’da yaşayan
Suriyeli sayısının ise 150 bin civarında olduğu belirtiliyor ve bu sayı her
geçen gün artıyor.
AFAD’ın
Türkiye’ye gelen Suriyelilere yönelik olarak sınırda açmış olduğu 12 kamp alanı
bulunuyor. İstanbul’daki Suriyelilerin durumuyla ilgili görüştüğümüz AFAD
yetkilileri, bizlere şu bilgileri verdiler: İstanbul’da AFAD ve Kızılay
işbirliğiyle sokakta yaşayan Suriyelilerin barınma ihtiyacına yönelik Pendik ve
Tuzla’da bir merkez kuruldu. Sokakta yaşayan Suriyeliler, kendi rızalarıyla
gelmek istedikleri takdirde; öncelikle bu merkezlere götürülüyor ve ardından
AFAD merkeziyle koordineli olarak, Suriyelilerin yaşadığı kamplara
yönlendiriliyorlar. Suriyeliler, kendi rızaları doğrultusunda bu kamplara
yerleştiriliyorlar. Sokakta yaşayan ve dilencilik yapan bazı Suriyeli ailelerin
ise bu kamplara gitmek istemediklerini belirtiyorlar.
İstanbul’daki Suriyelilerin durumuyla ilgili konuştuğumuz İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Mülteciler Masası Sorumlusu Mahmut Yaşar, İstanbul’da şu an 100–150 bin civarında Suriyeli’nin yaşadığını belirtti. İstanbul’da özellikle Avrupa yakasında; Fatih, Küçükçekmece, Başakşehir, Sultangazi’de; Anadolu yakasında ise Üsküdar, Ümraniye, Pendik, Sultangazi ilçelerinde Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığını ifade etti. İHH’nın İstanbul’da yaşayan Suriyelilere yönelik olarak gıda yardımı, battaniye ve ev eşyası vb. yardımları olduğunu da ifade edildi.
İstanbul
özelinde Suriyelilere yönelik nakit para yardımı yapan; Aziz Mahmud Hüdâyi
Vakfı’nın, bu yardımlarının yanı sıra; Fatih’te, muhtaç durumdaki Suriyeli
ailelere süt dağıtımı yaptığı ve bu yardımların düzenli aralıklarla
sürdürüldüğü belirtildi.
İstanbul’da
Suriyelilere yönelik birçok yardım yapılmasına rağmen özellikle Eminönü’nde,
Fatih’te, Üsküdar’da, Aksaray’da sokak başlarında, parklarda, metro
çıkışlarında, iskele önlerinde her gün yanlarından geçip gittiğimiz Suriyeliler
var. Onları görmek istesek de istemesek de artık onlar hayatımızın bir parçası
oldu. Belki de onlara çoğu zaman bozuk paralarımızla destek olmaya çalışıyoruz.
Belki de olmuyoruz. Belki de bir vicdan muhasebesi yapıyor; kendimizi,
ülkemizi, sahip olduklarımızı sorguluyor, halimize şükrediyoruz. Durumu daha
iyi anlayabilmek için İstanbul’da sokakta yaşayan Suriyelilerle konuştuk.
Konuştuğumuz ailelerin birçoğu Türkmen’di. Suriye’de yaşanan son olaylardan
sonra savaştan kaçarak, Türkiye’ye gelmişler. Sınırdaki kamplarda yer
bulamadıklarını ve ellerindeki az parayla İstanbul’a geldiklerini söylüyorlar.
Ev ve iş bulmaya çalışıyorlar. Belki inanamayacaksınız ama insanların verdiği o
bozuk paralar; onların hem kiralarını hem de yemek ihtiyaçlarını karşılıyor.
Eminönü’ndeki
Suriyeli çocuklar Türkçe öğrenmişler, ellerindeki kâğıtlara bir şeyler yazıyor
oyun oynuyorlar. Babaları Mısır Çarşısı’nın girişinde su satmaya çalışıyor,
anneleri küçük kardeşiyle ilgileniyor, yanlarından geçen insanlara uzattıkları
ellerine bazen bozuk paralar veriliyor. Türkiye’de kendilerine kucak açılan
Suriyelilerin bir tek dileği var: Bir an önce savaşın bitmesi ve ülkelerine
geri dönmek. Konuştuğumuz Suriyelilerin birçoğu da savaş bittikten sonra
ülkesine geri dönmeyi düşünüyor.
“BİR EV BULUP ÇALIŞIRIZ DİYE GELDİK”
Suriyeli Türkmen (Halep’ten
İstanbul’a geldi) – Üsküdar
-İstanbul’a nereden geldiniz?
Biz
Türkmen’iz, Halep’te oturuyorduk. Halep’ten geldik.
-Peki, İstanbul’a nasıl geldiniz?
Savaştan
kaçtık… Her yeri bombalıyorlardı, çoluk çocuk arada kaldık. Mecburen geldik
işte ne yapalım? İstanbul’a da otobüsle geldik. Sınırdaki kamplarda yer
olmadığı için mecbur kaldık. Kilis’teydik. Oraya gelen Suriyelilerin birçoğu
kamplarda yer olmadığı için otogarda yatıyordu.
-Birisi mi size İstanbul’a gidin diye söyledi?
Yok.
Biz kendimiz İstanbul’a geldik. Zaten yeni geldik. Biz geleli iki gün oldu.
-İstanbul’a hangi ümitle geldiniz?
Bir ev
bulup çalışırız diye geldik. Suriyeliler Kilis’te, Hatay’da çok. İş de yoktu
orada. Bu yüzden geldik.
-Kaç çocuğunuz var?
Üç
çocuğum var.
-Kalacak yeriniz var mı? Şimdi nerede kalıyorsunuz?
Bir
aile yanına aldı bizi. Türkmen; buralı kendisi. Kiralar pahalı burada.
Bir de peşin istiyorlar. İmkânımız da yok bunu vermeye. Bulabilirsek burada bir
ev bulacağız. Bulamazsak da başka yere gideriz, ne yapalım? Burada dışarıda da
olmuyor.
-Ailenizden Suriye’de kalan var mı?
Babam
öldü. Annemler orada kaldı. Annemin akrabaları da orada şu anda.
-Suriye’de ne iş yapıyordunuz?
Bizim
bakkalımız vardı. Bakkalda çalışırdık.
-İstanbul halkının size karşı tutumu nasıl? Bir ihtiyacınız
olduğunda size yardımcı oluyorlar mı?
Sağ
olsunlar hepsi yardım ediyor. Hepsi iyi insan.
-En acil ihtiyacınız nedir?
Bizim
şu an 500-600 lira paramız var. Üstüne 1000 lira kadar daha paramız olursa bir
ev tutmak istiyoruz. Yine bir iş bulup çalışırım. Bir abi bize telefon
numarasını verdi. Marangozluk işi varmış. Ben de ev bakıyorum. Fakirlerin
oturduğu yerler varmış. Biz de ancak orada idare edebiliriz zaten.
-Suriye’deki savaş biterse ülkenize geri gitmeyi düşünüyor
musunuz? Yoksa bir iş bulurum ve burada yaşamaya devam ederim mi diyorsunuz?
Yok.
Her insan evinde rahat eder. Sağ olsunlar buradakiler de iyi. Ama her insan
evinde rahat eder. Zaten bizim evimiz, barkımız, ailemiz her şeyimiz orada.
Mecburen gideceğiz.
-Türkiye’deki yetkililerden bir isteğiniz var mı?
Dileğimiz
Allah’tan, O, ülkemizi iyi etsin. Biz de geri dönüp evimize gidelim. Allah’ım
buradaki Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a birlik ve kuvvet versin. Hepsinden Allah
razı olsun. İnsanların hepsi de yardım ediyor bize. Allah düşürmesin.
“BU GECE BİR CAMİDE KALIRIZ
Ahmet Ali (Halep’ten İstanbul’a
geldi) – Üsküdar
-İstanbul’a nereden geldiniz?
İstanbul’a
Halep’ten geldik. Önce Kilis’e geçtik. Orada kamplar dolu olduğu için buraya
geldik.
-İstanbul’a nasıl geliyorsunuz?
Bizi
İstanbul’a Kilis’teki yetkililer gönderdi. “Size orada yardımcı olurlar”
dediler. Orada çok zengin var dediler.
-Ne zamandır İstanbul’dasınız?
Biz
daha dün geldik. Bir evimiz olsun, işimiz olsun yeter.
-Halep’te ne iş yapıyordunuz?
Satış
yapılan dükkânımız vardı. Uçakla vurulunca kaçtık.
-Bu akşam nerede kalacaksınız?
Allah
büyük, bir camide kalırız bu akşam. Hocalar bize yardım eder.
-Suriye’deki savaş bittikten sonra ülkenize geri dönmeyi düşünüyor
musunuz?
Savaş
durduktan sonra ülkemize dönmek istiyoruz. Ülkesini hiç atabilir mi insan?
Elbette döneceğiz. Bizi Başbakan aldı bu ülkeye. Şimdi nereye gideceğiz?
“SAVAŞ BİTTİĞİNDE ÜLKEMİZE GİTMEK İSTİYORUZ”
İSMİNİ VERMEK İSTEMEYEN
SURİYELİ BİR ANNE (Halep’ten İstanbul’a geldi) -Üsküdar
-İstanbul’a nereden, nasıl geldiniz?
Biz
Halep’ten arabayla geldik.
-Suriye’de yaşadıkları yerde savaş yaşandığı için mi buraya
geldiler?
Yaşadığımız
yerde savaş uçakları sürekli üzerimizden uçuyordu. O yüzden buraya geldik.
-Suriye’de kalan aile bireyleri var mı?
Bir
kardeşim savaşta vefat etti. Bizden dört kişi de orada kaldı. Savaşmıyorlar ama
oradaki evimizde kalıyorlar.
-Nerede kalıyorsunuz?
Eminönü’nde
otelde kalıyoruz. 7 kişi beraber kalıyoruz.
-Nasıl geçiniyorsunuz?
İnsanlardan
yardım topluyoruz. İnsanlar verirlerse yiyoruz vermezlerse de sabredip
bekliyoruz.
-İstanbul halkının size karşı tutumu nasıl?
Para
veren var, yemek veren var. Elhamdülillah insanlar yardım ediyor.
-Türkiye’deki yetkililerden bir isteğiniz var mı?
Ne
verirlerse olur. Ev olur, yemek olur… Bizim için en önemli ihtiyaç kaldığımız
otelin kirası. Aylık 500 lira veriyoruz kaldığımız otele.
-Suriye’deki savaş bittikten sonra ülkenize geri dönmeyi düşünüyor
musunuz?
İnşallah.
Savaş bittiğinde ülkemize gitmek istiyoruz.
“İNSANLAR BİZE HEP BOZUK PARA VERİYORLAR”
İSMİNİ VERMEK İSTEMEYEN SURİYELİ BİR ANNE (Halep’ten İstanbul’a
geldi) – Eminönü
-İstanbul’a nereden geldiniz?
Halep’ten geldik.
-İnsanlar yardım ediyor mu size?
İnsanlar
25 kuruş, 50 kuruş, 1 lira, hep bozuk para veriyorlar.
-Nerede kalıyorsunuz?
Eminönü’nde
kirada kalıyoruz.
-Suriye sınırındaki kamplarda neden kalmıyorsunuz?
Orası
da böyle. Yer olmadığı için aynı sıkıntıları orada da çekiyoruz. Hem o kampta
Araplar çoktu ve aramızda sıkıntı yaşanıyordu.
“SADECE KİRA YARDIMINA İHTİYACIMIZ VAR”
SURİYELİ ÇOCUKLAR:
HALİL, AHMET, MAHMUD, RUKİYE (Halep’ten İstanbul’a geldiler) –
Eminönü
-İstanbul’a nereden geldiniz? Nerede kalıyorsunuz?
Halep’ten
geldik. Fatih’te kirada kalıyoruz. Babam şehit oldu. Annem rahatsız olduğu için
evde çalışıyor.
-Burada en çok neye ihtiyacınız oluyor?
Kirada
kalıyoruz. Sadece kira için yardıma ihtiyacımız var.
-Suriye’den buraya nasıl geldiniz?
Suriye’den
Türkiye sınırına yürüyerek bir ayda geldik. Oradan buraya da para verdik bizi
getirdiler.
-Suriye’de kalan akrabalarınız var mı?
Babam
ve amcam vefat etti. Suriye’de bizden kimse kalmadı. Abilerim, annemle biz de
buraya geldik.
-İstanbul halkının size karşı tutumu nasıl? Size yardım ediyorlar
mı?
İnsanlar
çok az yardım yapıyorlar.
“KOCAM SU SATIYOR”
İSMİNİ VERMEK İSTEMEYEN
SURİYELİ BİR ANNE (Halep’ten İstanbul’a geldiler) – Eminönü
-İstanbul’a nereden geldiniz? Nerede kalıyorsunuz?
Halep’ten
geldik. Fatih’te bir otelde kirada kalıyoruz. Aylık 900 lira kira veriyoruz.
-Kiranızı nasıl veriyorsunuz?
Elhamdülillah,
insanlar yardım ediyorlar.
-Burada en çok neye ihtiyacınız oluyor?
Elhamdülillah,
iyiyiz, acil bir ihtiyacımız yok. Kocam da burada su satıyor.
“BURADA TÜRKÇE ÖĞRENDİM”
SURİYELİ ÇOCUKLAR (Şam’dan
İstanbul’a geldiler) – Eminönü
-İstanbul’a nereden geldiniz? Nerede kalıyorsunuz?
Suriye’de
savaş olduğu için Şam’dan buraya geldik. Eminönü’nde otelde kalıyoruz. Günlük
50 liraya kalıyoruz.
-Okula gidiyor musunuz?
Gitmiyoruz,
buraya geliyoruz.
-Türkçe konuşabiliyorsun? Nerede öğrendin?
Burada
öğrendim.
“ALLAH YARDIM EDİYOR”
İSMİNİ
VERMEK İSTEMEYEN SURİYELİ BİR KADIN (Halep’ten İstanbul’a geldiler) – Eminönü
-İstanbul’a nereden geldiniz? Nerede kalıyorsunuz?
Suriye’den
ailemizle beraber geldik. Harp var orada biz de buraya geldik.
-Suriye’de ailenizden biri kaldı mı?
Yok.
Kimse kalmadı orada. Hepimiz buradayız.
-Burada en çok neye ihtiyacınız oluyor?
Biz
burada çocuklarımızın ihtiyaçları için karınlarını doyurmak için uğraşıyoruz.
-İstanbul halkının size karşı tutumu nasıl? Size yardım ediyorlar
mı?
Allah
yardım ediyor çok şükür. İnsanlar az çok yardım ediyor sağ olsunlar.
Kaynak: İslamveihsan.com









