Herkesin camisi kendisine güzel geliyordur muhakkak. Benim
de en güzel camim memleketime dair.
Mahallesinin camisini anlatamayan, ona dair bir bilgisi,
bir hatırası olmayan insana bu yüzden acırım. Camisinin hocasını, müezzini,
cemaatini, halısını, ışığını, boyasını bilen, mikrofondaki ezan sesinden (cami
hocası olmadığında) kimin ezan okuduğunu ayırt edebilen bir irtibatı bize
camiler sağlıyor.
Cuma Camisi
Bizim oraların bilinen en eski camisi olan Cuma Camisi,
Orhan Gazi döneminde akıncı askerlerin yol üzerinde gidip-gelirken namazlarını
kılmak için yaptıkları bir cami. İlkokul yıllarımda gittiğim bu cami yalnızca
Cuma günleri Cuma namazına özel açılırdı. Cemaat isterse vakit namazlarında
toplanıyordu fakat çok kullanılmıyordu.
Mimari olarak bu caminin ayakta kalmasına
şaşırabiliyorsunuz. Düz biçilen ağaçların birbiri üstüne oturtulmasıyla yapılan
camide bir çivi dahi kullanılmamış. KAYHİDER’de (Kaynaşlılılara Hizmet Derneği)
Cengiz Demir Ağabeyin gayretleriyle bu caminin restorasyonu gerçekleşti ve
yanına bir Kur’ân kursu inşa edildi. Ramazan’da caminin bahçesinde iftar
veriliyor. Osmanlı yadigarı olan Cuma Camimiz artık ışıl ışıl. Ayrıca 30 yıl
İstanbul'daki camilerde, 15 yıl da kutsal topraklarda imamlık yapan, ölmeden
önce Fatih Camii’nde çocuklara şeker dağıttıktan sonra ellerini havaya
kaldırarak şehadet getiren Cevat Aksoy Hocamız için bu camide
her yıl anma merasimi düzenleniyor. Memleketimizde bulunan evinde birçok
sohbeti olan bu hocamızın 18 bin âleme yaptığı dua hâlâ kulaklarımda çınlanır.
Allah mekânını Cennet eylesin.
Yeni Valide Camii
İstanbul’da beni İstanbul’dan çıkaran
tek cami ise Yeni Valide Camii. Üsküdar’da yürürken güzel
okunan bir ezanla birçok kez yolumu bu camiye çevirmişimdir. Bir seferinde ‘bu
ezanı okuyan hocayı bulacağım’ diyerek camiye dalmıştım. Ezanı kimin okuduğunu
sorduğumda caminin temizlikçisinin okuduğunu öğrenmiştim. Temizlikçisinin dahi kulağımın
pasını sildiği, gönlümü açtığı, caminin ruhuna erebildiğim bir cami Yeni Valide
Camii. Caminin dış avlusundan içeriye girdiğinizde dışarısı ile içerisi
arasında bir farkın olduğunu hemen hissettiriyor size.
Çilehane Camii
Aramızdaki birlikteliğin
giderek arttığı Çamlıca’daki Çilehane Camii’ni de
burada zikretmeliyim. İLAM’ın yanındaki bu camide, vakit namazlarında neredeyse
dünyadaki bütün milletlerden gelen öğrencilerin oluşturduğu rengarenk bir
Müslüman buluşması gerçekleşiyor. Aynı safta farklı ırktan, mezhepten,
kültürden bir Müslümanla namaz kılmanın ufkunuzu genişlettiği, zihninizi ve
zikrinizi kavileştirdiği bir buluşmada hissediyorsunuz kendinizi.
Camiler bizim; camilere ve evlerimize gitmek farz bize.



