Üsküdar’da Şeyh Mustafa Devâti Efendi
Camii’nde, günde 5 vakit namaz kılınmasının yanı sıra akşam namazı hariç
yapılan hadis-fıkıh dersleri 40 yıldır devam ediyor.
Aziz Mahmud Hüdâyi hazretlerinin
halifesi olan Şeyh Mustafa Devati
hazretleri 17. yüzyılda yaşamış Üsküdar’ın manevi büyüklerinden biridir. Şeyhi Hüdâyi hazretleri
vefat ettikten sonra 1650’li yıllarda Sultantepe’ye çıkan yolun sol tarafına Arslan Ağazade Mustafa Bey tarafından
yaptırılan camiye Devati Mustafa Efendi de bir meşruta ve aşevi ilave ettirmiş.
İnşa ettirdiği tekkede halkı irşada devam eden Devati hazretleri, bugün ebedi
istirahatgahında gelen ziyaretçilerin dualarını alıyor.
Cumhuriyet devrinde tekke ve zaviyelerin kapatılmasından
nasibini alan Devati tekkesi, o günlerden bugüne cami olarak ibadet edilen
mekânlardan biri olmaya devam etmiş. Günümüzde Şeyh Devati Camii’nde yalnızca namaz kılınmıyor. Akşam namazı
hariç bütün vakitlerde tefsir ve hadis dersleri yapılıyor. Kur’ân öğrenmek
isteyen cemaate Kur’ân dersleri veriliyor.
Caminin kendine özel bir ruhaniyeti var
Şeyh Camii’nin cemaati biraz özel. Mesela Bağcılar’dan,
Kasımpaşa’dan, Çekmece’den, Erenköy’den cemaate gelen insanlar var.
“İstanbul’un her tarafından bu camiye gelen özel bir cemaati var” dersek
abartmış olmayız. Daha önce cami çevresinde yaşayıp, camiye gidip-gelen cemaat
buranın feyzini, bereketini bilen insanlar oldukları için, bu camiye uzakta
oturmalarına rağmen zaman zaman gelip-gidiyor, cemaate devam edip irtibatını
koparmıyor.
Şeyh Devati Hazretleri’nin kabrinin de bulunduğu caminin
kendine özel bir ruhaniyeti var. Üsküdar’da bulunan camiler içinde bu anlamda
kendine münhasır bir cami olduğu, bu camiye devam eden herkesten kolaylıkla
duyabileceğiniz bir şey. Caminin karşısındaki çay ocağında da namazdan önce ve
sonra insanlar çay içip muhabbet ediyor, dertleşiyor.
40 yıldır devam eden hadis-fıkıh dersi
Şeyh Mustafa Devâti Efendi Camii’nde akşam namazı hariç
bütün vakit namazlardan sonra hadis dersi oluyor. Cami imamı Harun Baktı hocanın 40 yıldır
devam ettirdiği bu derslere cemaat severek iştirak ediyor. Ortalama 10-15
dakika süren hadis derslerine yıllardır devam eden insanlar var. Duruma göre
bazen Kur’ân-ı Kerim okunup tefsir yapılıyor, bazen hadis okunup açıklaması
yapılıyor. Harun hocaya sorduğumda en son Ebû Avâne’nin hadis kitabını okuyorlardı.
Camiye en son gittiğimde cemaatten biri vefat etmişti ve
onun için hatim yapılıyordu. Cemaat gelmiş, hocalar toplanmış, herkes camide
dağıtılan cüzleri okuyordu… Hocalar vefat eden amca hakkında kısa kısa konuşma
yaptıktan sonra dua edildi ve ardından çay ocağında yemek ikramı yapıldı. Harun
hoca konuşmasında camiyi şöyle anlatmıştı, buraya da not düşmüş olalım:
“Cami, Nuh peygamberin gemisi gibidir. Bunun
dışında kalmak doğru değildir. Burası Allah’ın evi, Kâbe’nin şubesi. Biz
buralara takılmak zorundayız. Biz buralara takılmazsak kuş gibi başka şeyler
bizi avlar. Atasözü biliriz ama atasözü değildir aslında, hadis-i şeriftir bu:
‘Sürüden ayrılanı kurt kapar.’ Camiden ayrı kaldığımızda durumumuz iyi olmaz.
Hepimiz cami cemaatiyiz elhamdülillah! Ezandan ve camiden uzakta yaşamak bize
ağır gelir. Camiden olmak, cemaatte bulunmak; bunlar bize Allah’ın rahmetidir.
Biz hiçbir şeyi kendimiz yapamıyoruz. Her şeyi Allah’ın nasibi olarak
göreceğiz. Allah hepinizden razı olsun!..”
Özlediğimiz cami hocası ve cemaati
Üniversite talebesi olduğum yıllarda öğrenci evimiz bu
caminin tam karşısındaydı. Zaman zaman camiye namaza gittiğimde bu derslere
katılmışlığım da oldu. Cemaatin bir ahenk içinde hocanın dediklerine kulak
verişi, sabah namazından önce hep birlikte Kur’ân dersini işleyişleri diğer
cami ve cemaatlere örnek olabilecek güzellikteydi. Özlediğimiz cami hocasının
ve cemaatin yaşadığını göstermişti bana. Hatta sabah namazlarından sonra
cemaate sıcak süt dağıtan bir amcamız vardı. Cemaatten zaman zaman tepki aldığı
için buna devam etmediğini öğrendim sonraları. Dersleri, cemaati, süt
dağıtılması ile unutamadığım camilerden biri oldu hatıramda.
Velhasıl, Üsküdar’a indiğinizde Şeyh Mustafa Devati
Camii’nde bir vakit namazınızı eda edip Harun hocayı dinleyebilir; karşıdaki
türbede duanızı yapıp çay ocağında muhabbet edebilirsiniz, benden söylemesi!








