“Popüler Kült” kitabı, popüler kültürün ilham aldığı, beslendiği ve
oluşturduğu korkuları kitaplara, filmlere, gerçek olaylara atıf yaparak çözümlüyor.
Küreselleşen dünyada gündelik hayatın belirleyici ideolojisi popüler kültürdür. Halk beğenilerinden etkilenmekle birlikte halk tarafından oluşturulmayan popüler kültür, ideolojik bir tüketim kültürü olarak bugün bütün insanlığı ifsat ediyor. Hayatımızı biçimlendirirken gerçeği yozlaştırıyor, çarpıtıyor ve makyajlıyor. En güzel sahneyi, en güzel anı, en kalıcı imajı yaratmak için hiçbir kural tanımıyor. Alışkanlıklarımızı belirliyor, isteklerimizi sıralıyor, kısaca bize rol model oluyor.
En iyi manipülasyon aracı
‘korku’
Popüler
kültürün en sevdiği konulardan birisi de insanoğlunun kadim bir alışkanlığı
olan korkudur. İnsanlar arasında usulca
yayılan, mite dönüşen ve topluluğa mal olan korkular; büyük ölçüde bilinmeyene,
anlaşılmayana duyulsa da yoktan da var edilebilir. İnsanların dini ve toplumsal
inançları, davranış biçimleri korkularını besliyor. Korku ve korkutma bu
sebeplerle gelmiş geçmiş en iyi manipülasyon araçlarından birisidir. Tam bu
noktada yıllardır üretilen popüler kültürün korku dünyası ile karşılaşıyoruz:
Zombiler,
vampirler, yamyamlar, cadılar, cinler, hayaletler, şeytanlar, iblisler, kurt
adamlar, seri katiller, satanistler, deliler, çılgınlar, anti-kahramanlar,
lanetli teknolojiler, uzaylılar (UFO’lar), canavar hayvanlar; katil arılar,
köpek balıkları, piranalar, balinalar, dev karıncalar, çıldırmış örümcekler,
pitonlar, sinekler bile insan uygarlığını tehdit edebilir; popüler kültür bize
böyle söylüyor.
Dünyaya korkuyu İngilizler
yaydı
Modern
anlamıyla korku külliyatının doğuşu Victorya dönemi İngiltere’sine dayanır.
İngiltere’nin bilimde parladığı yıllarda özellikle bol metaforlu gotik edebiyat
altın çağını yaşıyordu. Edebiyat da bu yeni ilgi alanından ilham alıyor ve
yüzyılların korku kültlerini bilimle yoğurup yepyeni bir tarz yaratıyordu.
Yıllar içinde sayısız kez romanlara konu olan ve sinemaya uyarlanan bu türün
oluşmasına kraliyet ailesinin işlediği bir cinayetin neden olduğu söyleniyor.
Kraliçenin oğlu, sokak kadınlarından biri ile birlikte olur ve kadın hamile
kalır. Oluşabilecek skandalları önlemek için harekete geçen aile, kadını
ortadan kaldırma kararı alır. Ancak bunun sıradan bir suç gibi görünmesi
gerekir. Bu iş için kraliyet ailesinin doktorlarından Karındeşen Jack
görevlendirilir. Popüler kültürün tanıdığı ilk seri katil olan Jack, görevini
yerine getirir ve bir dizi cinayetten sonra ortadan kaybolur. Sayısız çizgi
romana, hikâyeye konu olan, televizyonda korku şovlarına ilham veren Karındeşen
Jack hakkında bugün 110 farklı film ve dizi bulunuyor ve bu seri hâlâ popüler
kültürü beslemeye devam ediyor.
Gençleri sömüren filmler
70’lerden beri tüm dünya gençlerini
sömüren seri katil filmleri, 80’lerden itibaren kaynağını kötü adamlardan alan
anti kahraman kültü patlama yapıyor. Şiddet meşrulaştırılıyor. Küfür eden,
sigara içen, silah kullanan ve sistemden nefret eden anti kahramanlar sayesinde
son yüzyılda Amerikan şirketleri milyonlarca silah satıyor. 2010’larda gençleri
sinemaya çekmek için korku filmleri ve romantik komedilerin yanı sıra bir tür
daha dolaşıma sokuldu: gençlik distopyası. Açlık
Oyunları ile başlayan bu tür, günümüz gençlerinin en sevdiği filmler
arasında.
Korku sineması ve popüler kültür üzerine
kılavuz olarak okunabilecek “Popüler
Kült” kitabı, popüler kültürün ilham aldığı, beslendiği ve oluşturduğu
korkuları kitaplara, filmlere, gerçek olaylara atıf yaparak çözümlüyor. Popüler kültüre yem olmak
istemeyenlere ısrarla tavsiye edilir.

